Sivas’ın elinde dik duran çınar,
Hakikat ilmini süzerek sunar.
Dostun bir gülüyle yüreği yanar,
Koca Haydar’ım ulu Pir Sultan’ım.
Eğmedi başını haram lokmaya,
Gerek yok saraya, tahta bakmaya.
Gider darağacı nuru yakmaya,
Koca Haydar’ım ulu Pir Sultan’ım.
On iki İmam’ın yolu bir olur,
Aşk ile yürüyen menzilini bulur.
Fatma Ana şefkat, Ali can olur,
Koca Haydar’ım ulu Pir Sultan’ım.
Hasan’ın sabrıyla kuşandık özü,
Hüseyin’in aşkı siler bu gözü.
Zeynel’in derdidir kâmilin sözü,
Koca Haydar’ım ulu Pir Sultan’ım.
Bâkır’ın ilmine eyledik nazar,
Cafer’in izinde gerçeği yazar.
Kâzım ile Rıza sırlarca gezer,
Koca Haydar’ım ulu Pir Sultan’ım.
Takî, Nakî, Askerî’ye varalım,
Mehdî’nin önünde sâfa duralım.
Cümle canlar ile dârı kuralım,
Koca Haydar’ım ulu Pir Sultan’ım.
Erenler demiyle coşup taşınca,
Gönül kapıları Hak’ka açınca.
Kalemsiz Şair’im dertten kaçınca,
Koca Haydar’ım ulu Pir Sultan’ım.
Kayıt Tarihi : 17.12.2025 18:30:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!