Peygamberime Mektup 1 Şiiri - Cihat Elcik

Cihat Elcik
18

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Peygamberime Mektup 1

Ey Sevgili, Allah’ın Habibi, Kâinatın En Güzeli…
Nasılsınız?
Sizi özleyen ümmetinizden bir selamla geldim.
Karanlık çağların aydınlığındayım,
Nefesimde hâlâ adınızın sükûnu var.
Dünyada ne varsa, adınızla güzelleşti.
Ama şimdi o dünyada neler var, neler…

Hiç dondurma yediniz mi mesela?
Vanilyalı, karamelli, fıstıklı…
Yemediniz tabi.
Ama yeseydiniz, en çok bol sütlü Maraş dondurmasını severdiniz bence.
Çünkü o dondurmada, çocukların yüzünde saklı bir tebessüm var – sizden kalan…

Siz kavurucu sıcağın ortasında sabırla yaşarken,
Şimdi bir tuşa dokunsam, pervaneler dönüyor, klimalar serinletiyor.
O ferahlığı hissedince sizi hatırlıyorum:
Bir hurma gölgesiyle yetinen kalbinizi…

Abdest alırken sıcak-soğuk musluk arasında tereddütte kalıyorum,
Oysa siz zemzemle yıkardınız yüzünüzü,
Ve ben hâlâ suya şükretmeyi unutuyorum…

Hiç süper markete gittiniz mi mesela?
Raf raf, dolap dolap...
İçinde yiyecekler, içecekler, et ve tavuklar…
Kasalara kadar taşan nimetler…
Ben her gün ama her gün gidiyorum,
Hem de evimin dibindeki adımlık yolda.
Sizi tanıdıkça, kendimden utanıyorum artık.
Siz çölde kumla yaşarken,
Biz bolluk içinde kıymet unutuyoruz.

Eğer olsaydı, koyun etinden yapılan pide arası döneri pek severdiniz.
Ama yeseydiniz, “Bismillah” der,
Önce en sade hâliyle ikram ederdiniz ashabınıza.

Hz. Fatıma’ya bol fıstıklı çikolatalar verirdiniz belki:
“Al yavrum” derdiniz,
“Yüzünde tebessüm artsın.”
Ali’ye döner,
“Gel ya Ali, sana frambuazlı yaş pastadan bir dilim ikram edeyim…
Aişe’m yeni yaptı” derdiniz şefkatle.
Yine ashabınıza fıstıklı soğuk baklava uzatsaydınız,
Onlar da “Ya Rasulallah, sizinle olmak zaten en tatlı ziyafettir” derlerdi.
“En güzel andır” derlerdi…
“Sizinle olmak bize yeter” derlerdi…

Ey Sevgili…
Biz şimdi ışıl ışıl şehirlerde yürüyoruz,
Her sokakta bir lamba yanıyor.
Ama yolları kaybettik.
Koltuklar zarif, yataklar yumuşak.
Gözlerimiz parlak ama gönlümüz karanlık.

Siz ne kadar sade yaşadıysanız,
Biz o kadar fazlalıklarda boğulduk.
Ama bir şey hiç değişmedi Ya Habiballah:
Sizi sevmek.
Ve size benzemeye çalışmak…
İşte bu, hâlâ içimizdeki en büyük hasret.

Bir gün sizi görmek ümidiyle,
Ama sizi görmeye gelmeden,
Bugün hangisini giysem diye düşündüğüm kıyafetlerimi yakıp da geleceğim,
İki metrelik beyaz bir kumaşla…

Şimdi adınızı dualarımıza nakşederek yaşıyoruz.
Siz gelmediniz bu sofralara, bu nimetlere…
Ama biz her çay demlediğimizde, bir bardak fazla koyuyoruz sofraya – belki gelirsiniz diye…
Orucumuzu sizin gibi açıyoruz, bir hurmayla…
Ve biz sizi, her lokmamızda arıyoruz, anıyoruz.

İri gözlü, sürmeli, uzun kirpikli güzel Peygamberim…

Cihat Elcik

Cihat Elcik
Kayıt Tarihi : 9.7.2025 20:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Günümüzde ki bolluğun kıymetini, değerini bilmeyen nefsime, şükürsüzlüğüme yazdığım bu şiir; Oku ey nefsim, oku şükürsüz insan. Oku belki utanırsın. Utanırsında yine mi bu yemek demezsin sofrada. Elhamdülillah.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!