Yanıyor kandilleri yine perili köşkün
Kırık pencerelerde uçuşuyor perdeler,
Derin çatlaklarından geçerken sarhoş rüzgar
Şeytan pusuda sanki karanlığı irdeler..
Duvarı süsler eski yağlı boya bir tablo
Resmedilmiş bir kadın elinde duvağıyla,
Yıllar acı öfkeyle yıkmış dev kapıları
Her gece sessizliği bozan çığlıklarıyla..
Sanki hala kokuyor saksılarda can vermiş
İçler acısı halde tüm salon çiçekleri,
Hepsinin boynu bükük kadifeye bezenmiş
Bir gökkuşağı gibi hala canlı renkleri..
Bir masal seyrindeyim pür telaş sebepsizce
İzlerim pencereden canlanan anıları,
Muazzam tabiatı uyanırken sessizce
Geceyi aydınlatır gümüşten yangınları..
Bir silüet dans eder gün ışıyana kadar
Asırlık piyanoda hep aynı şarkı çalar,
Dolaşır bütün köşkü bazen ağır adımlarla
Ziyaretini bekler küf kokulu odalar..
Uzun siyah saçları parlar ay ışığında
Derin bir acı izi gizlenir şakağında,
Baktıkça ürperdiğim o korkunç güzelliği
Azraili andıran bir melek saflığında..
Bin ömürden fazladır karanlığa seslenişi
Her güneş batışında dolunay yükselişi,
Gizemli hikayesi bir aşkın ötesinde
Varlığını sürdüren elbet var direnişi.
Selma Şanal
Kayıt Tarihi : 27.9.2020 23:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!