Hiçbir kadının giymesini istemedim
Gardırobumdaki pembe bornozu.
Senin giymeni istediğim kadar…
Elimde değil, aklıma gelir hep anılar, anılar…
Marmaris Selimiye’de aşktan kör olmuştu gözlerimiz.
Aşk sarhoşuyduk belki de.
Beraber şarkılar söylerdik.
Şarkılar şahlanır,
Sevgimizin simleri serpilirdi denize.
İki âşığın simlerini parlattıkça temmuz güneşi,
Denizin en güzel yeri oluyorduk seninle.
Seninle bir düğüm atıyorduk denize.
Aşkımız hiç bitmesin istiyordu balıklar ve kuşlar.
Güneşteki parlaklığımızı
Çok uzaklardan bile tanıyordu artık insanlar.
Yorulmuşuz.
Bördübet Amazon’unun ormanında soluklanıyoruz.
Biraz yürüyünce görünür köylü çocuk.
Ballarının ve şerbetinin başında bizi bekler.
Önce içiyoruz kızılcık şerbetimizi.
Sonra da son kalan çam ballarını Ege’nin incisine
götürüyorduk.
Hiçbir kadının giymesini istemedim
Gardırobumdaki pembe bornozu.
Senin giymeni istediğim kadar…
Elimde değil, aklıma gelir hep anılar, anılar…
Marmaris Selimiye’de aşktan kör olmuştu gözlerimiz.
Aşk sarhoşuyduk belki de.
Beraber şarkılar söylerdik.
Şarkılar şahlanır,
Sevgimizin simleri serpilirdi denize.
İki âşığın simlerini parlattıkça temmuz güneşi,
Denizin en güzel yeri oluyorduk seninle.
Seninle bir düğüm atıyorduk denize.
Aşkımız hiç bitmesin istiyordu balıklar ve kuşlar.
Güneşteki parlaklığımızı çok uzaklardan bile tanıyordu artık
insanlar.
Kayıt Tarihi : 5.8.2024 11:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!