Gidiyorum
Evlerin umut saçan ışıkları
Karanlık sokakları aydınlatan gece lambaları
Birer birer geride kalıyorlardı
İşte bir yol kenarı tozlu taşlı
Piyanonun üstünde iki çıplak el
Ne besta belli ne güfte
Belli yüreklerdeki alev
Arzular doldu dudaklara saçlar terli
Dudaklar dudaklarda kenetli
Arzular doldu gözlere avuçlar terli
O Şehirde bu mevsim erguvan kucak kucak
Mis gibi sen kokan bin sokak
Kız kulesi sevdamıza durak olacak
Sarı bacalı vapurlar bizi taşıyacak bucak bucak
O şehirde bu mevsim boğaz ve ada çok sıcak
Sokaklar mis gibi sen kokacak
Ne çok yağdı bu bir sağanak
Gök belli ki toprağa aşık yağsın bırak
Aşkını anlatmanın yoludur yağmak...
Sonra güneş güneş ısıtacak
Yıldız yıldız dokunacak yağsın bırak
Kum rengiyle kokusuyla tarçın
Su onu dalgasıyla tatsın
Çakıllar kumu sudan kıskansın
Kabuklar için için ağlasın
Yıldızlar yansın
Su her şeye inat yine kuma sarılsın
Mor lekeli sarı çiçek hercai
Menekşelerin en güzeli
Bahçıvan ona vermişti
Bahçedeki en güzel yeri
Su güneş ve bahçıvanın sevgisi
Menekşeye yetmişti
Seni kalbime gömdüm
Üzerini tatil aşkıyla örttüm
İzmir yolunda mavi hızdayım
Pembe bir hazda
Dilimde aynı şarkı
Gözümde yaşla
Sevgi
Bir çığ gibi büyüyordu içlerinde
Bu arada bebekleride
Sallarken bebeğini yeni gelin
Tıngır mıngır beşikte
Genç adam
Senin bebeğim bildiğin devler masallarda yaşar
Ben sevginle bir devim masal değil gerçeğim
Senin bebeğim bildiğin kanar bütün yaralar
Benim yaram kapanalı oldu yıllar
Dokunuca acır ne kanar ne izi var
Senin bebeğim bildiğin bırakıp gitmek
Bu üçüncü baharım benım
Yaprakları yüklendim
Çiçeklendim
Yere eğdi dallarımı meyvelerim
Ağaçların en delisi
Bahçenin en genciyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!