Günler geçiyor,Hilâl dersaneye,dersane yönetimi ve öğrenciler hilale alışıyorlardı.Hilalin bitmek bilmeyen enerjisi,ısrarlı çabaları,motivasyon gücü,doğruyu öğretme isteği,onu öğrencilerinin gözünde her geçen biraz daha yüceltiyordu.Hilalde bu sevgiden saygıdan fazlasıyla memnundu.Derslere girmek istemeyen,girdikleri zamanlardada sınıfın ahengini bozan hiperaktif,haylaz öğrenciler bileHilalin derslerini pür dikkat dinliyorlar,onunla sohbet edip sorular soruyorlardı.Öğrenciler boş vakitlerinde Hilali kantine davet ediyorlar eksik bildikleri konuları soruyorlar,test soruları getiriyorlardı.Coşan bile Hilalin peşinden ayrılmaz olmuştu.
Murat her sabah aynı simitevine Coşanla geliyor,fakat birkez daha karşılaşmayı çok istediği,Hilâl öğretmeni birtürlü göremiyordu.Hilâlde her sabah dershaneye giderkenkarşı caddeden simit evine bakıyor,bir an geçip dükkana giresi geliyor ama yapamıyordu.Aslında o da,enaz Murat kadar ikinci karşılaşmayı istiyordu.Uzun zamandır ilkkez birinden etkilenmişti.Belki Murattan hoşlanmış olmasa defalarca girip kahvaltı edeceği dükkana girmeyişi bu yüzdendi işte.Muratın orda olduğunu bildiği için gidemiyordu.Sanki murat onu görünce,Hilal hanım ben varım diye geldiniz değilmi diye soracakmış gibi geliyordu.Ve işin kötüsü eğer Hilal o simit evine ikinci kez girerse evet Murat orda diye gidecekti.
Karşı cinse ilgi başladımı,insanın içine kıvılcım düştümü en kolay eylemler,zorlaşır.bir yolda düz yürümek dünyanın en zor akrobatik hareketi gibi gelir.Eğilip bükülürsünüz,yada acaba bana bakıyormu diye kaçamak bakışlar fırlatmaya çalışırken,çamuru,çukuru,direği göremezsiniz komik durumlara düşersiniz.Hele birde siz geçerken ilgilendiğiniz şahıs,size herhangi bir sözlü yada fiiili müdahalede bulunursa işte o an dünyanın en karışık olduğu andır.
O sabah Hilalin hiç beklemediği birşey oldu,Tam simit evinin karşısından geçerkencep telefonu çaldı.Hilal arayan numarayı tanımıyordu,tedirgin ve meraklı bir ses tonuyla açtı
---Efendim buyrun
---Hillal hanım Murat ben,Coşan abisi,simit yemiştik
Murat hilalden daha tedirgindi,yarım yamalak anlamıştı Hilal
--Heeee hatırladım
halbuki yalandı bu,ne hatırlaması,bir şeyi hatırlamak için unutmak yada yaşandığı anda pek önemsememiş olmak gerekir.Hilal muratla içtikleri iki çayı iki haftadır hiç unutmamıştıki
---Telefonumu...
diyebildi
--Coşandan aldım,yani başına birşey gelirse arasınlar diye yazıp cebine koymuşsunuz.
--Hıııı evet,yazmıştım.
--Kusura bakmayınarmam belki doğru değil ama,Coşan bugün gelemiyecek onu söylemek istedim,fakat ben aynı yerdeyim eğer vaktiniz varsa
--Aynı yer derken simitevimi?
--Evet hilal simitevinde bekliyorum,şu an seni görüyorum zaten gelirsen bir iki çay içeriz,hem sana söylemek istediğim şeyler var
Murat son cümlelerinde hilale sen diye hitabetmişti,ve sesinde karşı konulmaz bir samimiyet vardı.
Hilal şaşırmışve meraklanmıştı,telefonu kapattı.Geliyorum gelmiyorum birşey diyemedi.Saatine baktı,ilk iki ders yine felsefeydi,hafta başıydı.Aslında bu bir buçuk saati Muratla geçirmek pekte fena olmazdı,biraz daha yakından tanımak için iyi bir fırsattı.Ama kolay bir kız gibi görünmekten çekiniyordu.Hemen ilk davete evet demekzor geliyordu,biraz bahanemi üretseydi.Murat ya ısrar etmeyip iyi madem siz bilirsiniz derse,kendisi Muratı arayabilirmiydi,hayır bunu yapamazdı.Kolay kolay ilk hamleyi kendisi yapamazdı,öyleyse hazır ilk hamle karşıdan gelmişken uzatmaya gerek
yoktu.
Güldü;
Neler düşünmüştü ayak üstü,kapanmış bir telefonun ardından.Daha Muratın kendisini ne için çağırdığını bile bilmiyordu.Hem ne oluyordu böyle kendisine uzun zamandır biriyle birliktwe olmamıştı yoksa arkadaşsızlık başına vurmuştuİçindeki iç çekişmelerinden kaçmaını en kolay yolu kendisine ufak bir yalan söylemekti,Öğrencisinin ağabeyiyle,öğrencisi hakkında konuşmaya gidecekti,Eğer sohbet fasrklı boyutlar kazanırsa buna itiiraz edebileceğini sanmıyordu.
Devam edecek...
Serhat ÇalışkanKayıt Tarihi : 1.1.2007 18:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!