Ogün Hilal dersaneye girdiğinde hiçte alışık olmadığı bir durumla karşılaşmıştı.Dersanede ölüm sessizliği vardı.Kantinin kapısı açıktı,fakatr içerde kimse yoktu.Öğretmenler odasıda boştu.Meraklandı,Müdürün kapısını tıkladı,ses gelmeyince açtı.Müdürde odasında yoktu.Sınıfın kapısını dinledi,içerde ders olup olmadığını anlamaya çalıştı.Fakat içerden müdürün sesi geliyordu.
-Arkadaşlar; böyle bir olay saklanmaz.Lütfen bize yardımcı olun.Şüphelendiğiniz biri dersaneye girdimi,yada içinizden birini bu eğilimde gördünüzmü?
Hilâl kapıdan ne konuşulduğunu anlayamamıştı,kapıyı çaldı,girdi.Şaşkın şaşkın bakıyordu.Felsefe öğretmeni,matematik öğretmeni,müdür,edebiyat öğretmeni hepsi sınıftaydı.Hilâlin girdiğini gören Müdür elindeki kağıdı göstererek;
--Gelin,Hilal hanım,gelin.Şu işe bakın,bu dersanede ilkkez böyle birşey oluyor.
Hilâl meraklanmıştı.
-Ne oldu Cevat bey?
--Edebiyat öğretmenimiz Azize Hanımın ceketine bir tehdit mektubu bırakılmış.
Elindeki kağıdı Hilale uzatarak
--Bunu yapanı bulup savcılığa vermeliyiz.
Hil3al tedirgin bir hamleyle kağıdı alıp okumaya başladı.
'' Son Türk ölene kadar mücadelemiz sürecek.Kardeşlerimiz dağlarda,biz şehirdeyiz,sıra sende öğretmen hanım.......................................................................................................................................................................................
Hilalin gözleri yuvalarından fırlayacak gibiydi.Okudukları kanını dondurmuştu.Azize Öğretmene döndü
--Hocam burada koyulduğundan eminmisiniz?
--Evet Hilal hanım.Eminim.İlk derse girerken ceketimi çıkarıp öğretmenler odasına astım,tenefüste sigara yakmak için elime cebime attım,birde baktım,bu kağıt.
Araya müdür girdi
--Neyse Azize hanım,siz derse devam edin.Öğrenciler etkilenmesin bu olaydan.Biz üzerimize düşeni yaparız.
Hilal ve müdür önde diğer öğretmenler arkada öğretmenler odasına geçtiler.İlk konuşan Hilal oldu.
--Hocam büyük ihtimalle Azize hanım dersteyken koymuşlar
--Evet bencede
Derse geç kalan öğrenci oldumu
--Ne demek istiyorsunuz
--Herkesten şüphelenmeliyiz.
Müdür şaşırmıştı.Yirmialtı yaşında bir kız kendisinin düşünemediği bir noktayı yakalamıştı.Hafızasını yokladı.
--İki öğrenci gecikti bu sabah.Biri bir kız çocuğu,epey gecikti,dersin sonuna doğru geldi,derse girmedi.
--Ya diğeri
--Diğeri şu dilsiz çocuk
--Coşan
--Evet.Ama fazla değil,birkaç dakika gecikti,sonra derse girdi.O olmaz zaten,Allahlık garibin biri.
--Kız çocuğu derse girmedi dediniz
--Evet biraz kantinde oturdu,sonra kantinciyle çıktılar.Birkaç malzeme eksikmiş,alıp döneceğiz dediler.Daha dönmediler.
Matematik öğretmeni Cemil bey hafiyeliğe soyunmuştu
--Müdür bey o zaman kantinciyle,kızı sorguya alalım
Hilal karşı çıktı
--Hayır! Emin olmadan böyle birşey yapamayız.Bence üçünün el yazısını alalım,hatta herkesin el yazısını alalım
--Herkesin
--Evet bizlerde dahil,herkesin el yazısını alıp mektupla karşılaştıralım.Dersaneden biriyse yazıdan tanırız.
--İyi fikir.
Hilalin dersinde diğer sınıflardada organize olunarak herkesin el yazısı alındı.Hilal kağıtları toplayıp müdüre teslim edrken Cevat bey sordu.
--Herkes verdimi
---Bir kişi hariç
---Kim?
--Siz
---Yapmayın Hilal hanım bendemi
--Herkese eşit muamele müdür bey
Müdürün el yazısıda kağıtlara eklendikten sonra kontrole başladılar.Temizlikçi kadın ve kantinci dahil tam yüzyirmibir kişinin el yazısı alınmıştı,ama hiç biri mektuptaki yazıya uymuyordu.Kimisi biraz benzerlik göstersede tam aynı olmadığından hüküm veremiyorlardı.Hila müdürden,Azize hanımın ceketine koyulan kağıdın bir fotokopisini alıp çıktı.
Dersaneden çıkıp durağa giderken,cep telefonuna Murat mesaj atmıştı.
''Hilal neredeysen bildir,gelip seni alayım,sana sürprizim var''
Hilal,Murata kendisini simit evinden almasını mesaj geçtikten sonra yürümeye başladı.Yolda kağıdı bir kez daha okumak için çıkardığında kendi kendine söylendi
--Hay allah fotokopiyi bırakıp aslını almışım.
Yazıyı birkez daha okuyarak yürüyordu.Tam simitevine vardığında kağıdı tekrar cebine koyup içeri girdi.
Az sonra Muratta gelmişti.Hilal muratla selamlaştıktan sonra
--Canım ben lavaboya kadar gidip geleyim.Sana anlatacaklarım var.
--Benimde sana
Murat cebini ytokladı,Sigara arandı,sigarası bitmişti
--Hilal sigaran varmı? benimki bitmiş,çıkınca alırız.Şurda çayla içeyim bitane
Lavaboya doğru ilerleyen Hilâl
--Ceketimin cebinde,alıver
Murat ceketin cebine elini attı,sigarayı çıkardı.Sigarayla beraberHilalin müdürden aldığı mektupta eline geldi.Aniden rengi atan Murat kendi kendine söyleniyordu
---Salak! yanlış cekete koymuş,bir kerede verilen işi doğru yap be geri zekalı
Hilâl geri geldiğindeMuratın tedirginliğini farketmemişti,O halâ sabahki olayın etkisindeydi.
--Murat varya bugün çok korkunç birşey oldu
--Sen korkma canım kimse sana birşey yapamaz
--Hııı?
--Sigara alırken gördüm,kağıtta yazıyor.
--Ha o kağıdı gördünmü? O bana değil,bir öğretmen arkadaşımıza verilmiş.Daha doğrusu habersizce cebine bırakılmış.Okudun değilmi
--Biraz
--Ne düşünüyorsun
--Hiiiç
--Nasıl hiç
--Belki eskiye dayanan bir düşmanı filan vardır.üzerinde durmaya değmez.
--Ya ama kadıncağız tir tir titriyordu
--Bişey olmaz dedim Hilal korkma.Hem fazla kafana takma sen bunu
--Herkesin el yazısını topladık
--Niye
--Dersaneden biri yaptıysa bulalım dedik ama çıkmadı.Senin Coşanda biraz gecikmiş bu gün,vallahi ondan bile şüphelendiler.Sahi Coşan niye gecikti?
Murat rahatsızlığını hiç belli etmemeye çalışarak
--Niye olacak,sabah sabah boyoz isterim diye tutturdu.Başka yerdende yemez beyfendi,Taa Şirinyere çıktık.
--Aaaa Şirinyer dedinde,bizde Gürçeşmede ev tuttukbiliyormusun.Artık iki saat yol gelmekten kurtuluyorum.
--Hadi ya çok iyi
--Ama biraz tadilat var evde.Boya filan,bide pirizler,musluklar değişecek
---Ben hallettiririm.
Hilâl,Arzunun söyledikleri aklına gelince pekte aman olmaz havalarına girmekten vaz geçti
--Şöyle lila yapalım diyoruz evi.Saten olsun ama,silebilelim.Musluklarda artema olsun.Aç kapa,aç kapa
--Hahahahaha,çok paranız var galiba küçük hanım.
--Çokmu tutar?
--Şaka kızım şaka sen bana yakın olda ne istiyorsan yaparız.İstersen evi değişken dekore ettireyim
--Nasıl yani
--Yani şimdi misal gündüz duvar olan yer,akşam çalışma masası,gece bar oluyo,sonra çeviriyosun yatak
--Hadi be deli,o kadarda değil
Devam edecek
Serhat ÇalışkanKayıt Tarihi : 7.1.2007 21:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!