Yıldızlar da susar oğlum
İner okyanusa
Yakamoz olur
Bulutlar da küser yavrum
Yağmaz kuraklara bir zaman
bir garip kaçış öyküsü bu/gidişin
ama yazgın uçmak senin kanatlarıyla ikarus’un
git
gözlerimde /eriyen izlerini
yeryüzünde bırakarak
hayır değil güzün sarısı
değil canım/ eylülün yası
sana ilkyazın yeşili
sana mayısın şarkısı yaraşır
mayısın güvertesinden sesleniyorum sana
Aç kapını aç!
Sesimi eşitmirsen ay gardaş?
Çığlıklarım duyulmaz mı kenardan?
Çağırdın;
Sesine ses verdim, çıktım geldim.
Hani 1918… Hani Anadolu’dan
Orşelim kızları Orşelim kızları
Ur-Şalem sunağında yıkanan
Orşelim kızları
Ay doğarken bir deniz vakti
Şehrin ışıklarından geçtiniz
Hoş geldiniz Orşelim kızları
samanyolunda bir yıldız
bir sen misin kendi cennetinde yalnız
susma bize yıldız
küsme bize yıldız
kanayan bir şey var dil’imde/ bir şiir
söylenmemiş dizesi
sana dair
sözlerim sağır/sözlerim dilsiz
oysa
ateşten damla olmalıydı
kelimelerim
yanmalıydı
gün ikindi gözlerin
ve çağrısı mahçup
ve bakışlarında yağmur kuşunun ürkekliği
…
ve kanat açamayan
küçük mavi bir bulut tedirginliği
baktım aynamdaki sana
bir kırılgan çizgi var/ yüzünü solduran
bir de gözlerinde
beni ittiğin uçurumlar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!