Paris'in Dikilitaşı Şiiri - Theophile Ga ...

Theophile Gautier
30 Ağustos 1811 – 23 Ekim 1872
0

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Paris'in Dikilitaşı

Canım sıkılıyor Concorde Alanında,

Dikilitaş’ın yanında, yurdundan sürgün;

Kar, kırağı, yağmur altında,

Umarsız, paslanmış, üzgün.

Güneşli güzel günlerde

Benim ihtiyar Kleopatra’m kızarır;

Gök, güneş, kardeş özlemiyle

Onu bir yurtsamadır alır.

Bir zamanlar hüzünlü devlerin önünde

Luxor’un kapılarını bekleyen,

Dimdik ayaktaydım kardeşimle birlikte

Kardeşim, o da benim gibi kırmızı mermerden.

Uzandıkça gök mavisine

Tepemdeki küçük piramit, lâl kırmızı,

Uzanırdı gölgem de kumların üzerinde

Resmederek Güneş’in adımlarını.

Bir gün Ramses’in ardıllarından biri

Benim görkemli ailemi biçip dağıttı

İşte bu oyuncaktır bugün Paris’in elindeki

Bir ölümsüzlük andacı.

Luxor’un granit nöbetçileri,

Dikiliyor yanlış tapınaklara;

Sonsuzluğun bekçileri,

Kilisede, meclis salonunda.

Tanık yaptılar beni onaltıncı Louis’nin idamına

Yok edişin simgesi gibi;

Kurban ettiler zamana

Beş bin yıllık tarihi.

Başım serçelerin hacet yeri;

Konup kalkıyorlar keyiflerince.

Ya kuzu kartalına, kızıl leyleğe ne demeli;

İmreniyorum onların parlak tüylerine.

Sen Nehri lağım kokuyor,

Irmak değil çamur deryası;

Taşınca ayaklarım balçık içinde kalıyor;

Oysa ayaklarımı öperdi Nil, suların babası.

Hasırotundan ve lotustan taçlı,

Beyaz sakallı bir devdir Nil Nehri,

Timsahlar, sazan balıkları

Dökülür üzerlerine ölü külleri.

(…)

Uğuldamaya başladı yer altı;

Kuluçkaya yatıyor atmacalar Amon tapınağında.

Ağlıyorum sana ey yaşlı Mısırlı,

Granitten gözyaşlarımla.

Theophile Gautier
Kayıt Tarihi : 24.7.2018 16:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Theophile Gautier