Papatyanin Ateşe aşkı

Samira Samiraninsiiri
267

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Papatyanin Ateşe aşkı

Papatyanın Ateşe Aşkı

Toprağın beyaz gözüydü papatya
sabahın serinliğinde açılır
akşam olunca usulca kapanırdı.
Kaderi rüzgâr kadar hafif
gökyüzü kadar uzaktı.

Bir gün ovaya bir kıvılcım indi
çalıların dilinde kızıl bir şarkı başladı.
Papatya o şarkıyı ilk duyduğunda
kalbinin en küçük yaprağı titredi
adını bilmediği bir sıcaklık
boynunu güneşten başka bir ışığa çevirdi.

Ateş yürüyordu
yürürken konuşuyordu
sözleri alevden
vaadi aydınlıktı.
Papatya dinledikçe büyüdü hevesi
bembeyaz yapraklarının kenarında
tutam tutam gün batımı belirdi.

Ateş dedi ki
yakın gel
ben sana geceyi kısaltırım
gölgeni evcilleştiririm
içindeki korkuya adını unuttururum.
Papatya dedi ki
ben toprak kokusunun evladı
yine de içimde bir kuş çağlıyor
uçmak ister gibi.

Aralarında kararsız bir mesafe durdu
ne tam yakın
ne tam uzak.
Papatya her rüzgârda ona biraz sokuldu
ateş her esintide ona biraz çoğaldı.
Yıldızlar yukarıda
yeryüzü aşağıda
ikisi de göze görünür
ikisi de ele sığmazdı.

Papatya biliyordu
ateşin dili sıcak
dokunuşu keskindir.
Yine de beyazlığının ortasında
ince bir altın daire açıldı
orada en çok ışığı aradı
en az dumanı.

İlk alev saçaklarına değdiğinde
ne çığlık attı papatya
ne geri çekildi.
Sadece kalbini dinledi
kalbi bir su oldu
ömrü boyunca sakladığı serinlik
tam o anda yükseldi.

Ateş bunu görünce şaşırdı
çünkü pek az çiçek
sıcağa suyla cevap verir.
Alev bir an duruldu
duruşun içinde başka bir hikâye belirdi
yakmak değil
aydınlatmak.

Papatya fısıldadı
ben seni yok olmak için sevmedim
senin içindeki sabahı sevdim.
Bana geceyi kısaltan kısmını ver
kalanını rüzgâra bırak.
Ben toprağa geri dönerim
beyazlığım yeniden çoğalır.

Ateş küçüldü
kıvılcımları göğe uğurladı.
Karanlık çekildi
ova sarı bir sessizliğe kavuştu.
Papatyanın yapraklarında
küçük kahverengi izler kaldı
ne utançtı ne yara
hatırlamanın ince yazısıydı.

O günden sonra papatya
güneşe başka türlü baktı
gündüzün ateşinde
gecenin dersini gördü.
Bildi ki aşk
yanmak kadar yakına gitmek değildir
ışığı alıp
kendi öz suyuyla çoğaltmaktır.

Yaz bitti
sonbahar geldi.
Papatya tohuma durdu
toprağa minik sırlar bıraktı.
Her tohumun kalbinde
kızıl bir nokta vardı
ne alevdi ne köz
yolunu bulan bir sıcaklık.

Ve ateş
uzaktan izledi bunu
kendi payına düşen gerçeği anladı.
Sevmek
küllere çevirmek değil
filizlerin yolunu aydınlatmaktı.

Papatya büyüdüğünde
rüzgârla eğildi
güneşle doğruldu
ateşin ismini artık fısıltıyla andı.
İsmi bir duaydı
duası şu:
Işığı bende kalsın
yakını rüzgâr alsın
toprak berrak kalsın.

Samira Samiraninsiiri
Kayıt Tarihi : 4.9.2025 21:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!