P.s. I Love You Sana Mektup Olmak

Dünya Yükünün Hamalı
661

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

P.s. I Love You Sana Mektup Olmak

Gerry Kennedy karakterinden
ilhamla yazılmış,
mistik, tasavvufi, alegorik,
şiirsel bir risale sunuyorum.

Bu “Gerry Kennedy Risalesi”,
sevdiğini bırakıp giden
ama onun kalbinde
var olmaya devam eden bir erkeğin,
ölümden sonra bile süren aşkını,
mürşidâne bir eda
ve ledünnî bir dil ile ifade eder.
Aynı zamanda bir aşk-ı ilâhîye dönüşüm hikâyesidir:
Ayrılıktan fenâya, mektuplardan bekâya…

GERRY KENNEDY RİSALESİ

"Beden gittikten sonra aşk kalır;
aşk kalırsa, ben hâlâ oradayım."

I. Fasıl: Ölüm, Bir Başlangıçtır

Ben öldüm,
ama senin içindeki ben hâlâ yaşıyor.
Toprağın altında değilim ben;
gözlerinin kenarında,
gülümserken unuttuğun gamzelerdeyim.

Sana mektuplar bıraktım,
çünkü ölüm bir veda değil,
bir dönüşümdür.
Aşk, şekil değiştirir;
bedenden hâle,
sözden sırra geçer.

Benim yokluğumda seni bekleyen
bir dolu varlık var:
Bir çift çizme,
bir gömlek,
bir eski kahkaha…
Ve en çok da:
Bir kadının içindeki kendisi.

II. Fasıl: Sevmek, Gitmeyi Bilmekti

Ey Holly,
Sana olan sevgim,
seni tutmak değil,
seni serbest bırakmaktı.

Ben seni,
kendine dönebil diye sevdim.
Ben seni,
aşkın öğretmenliğini yapacak kadar
çok ve derin sevdim.

Her gidişin ardında
bir sır saklıdır.
Benim gidişimde ise
senin dirilişin gizliydi.

III. Fasıl: Mektuplar ve Menziller

Her mektup,
senin yolculuğunda bir menzildi.
Ben bedenimle gidemesem de
kelimelerimle seninle yürüdüm.

Sana "git", dedim.
"Dans et, şarkı söyle, unutma, yaşa!"
Çünkü aşk,
yalnızca yas tutanlar için değil,
hayatı yeniden tutanlar içindir.

Ben seni sevdim,
ta ki sen kendini sevinceye dek.
Ben sana yazdım,
ta ki sen kendine yazmayı öğreninceye dek.

IV. Fasıl: Aşkın Ruhu, Şekilsizdir

Ben bir adamdım,
ama aşk, bir adamda kalmaz.
Aşk,
bir bedenden çıkar,
bir kokuya,
bir rüzgâra,
bir hatıraya,
bir dua'ya siner.

Artık ben,
o seyrettiğin eski filmin ışığında,
o yudumladığın kırmızı şarapta,
o pencereyi açtığında giren esintideyim.

Ve evet,
bir şarkının en unutulmaz nakaratında da
ben varım.
Çünkü aşk
bir melodidir;
beden sustuğunda bile çalar.

V. Fasıl: Hakikî Vuslat, Kendindedir

Ben seni sana emanet ettim.
Çünkü en büyük sevgi,
kendine yolculuk eden bir kalbi
arkasından dua ile uğurlamaktır.

Ben senin sınırındım,
şimdi içindeki haritayım.
Sen yürüdükçe
beni değil,
kendini bulacaksın.

Ve işte o an,
benim yokluğumda
benim gerçeğimi idrak edeceksin:

"Ben seni hiç terk etmedim.
Sadece senden içeri geçtim."

Son Fasıl: P.S. El-Vedâ

Ey okuyan,
bu risale, bir veda değil.
Bu, kalanlar için bir niyaz,
gidenler için bir ikrardır.

Aşk, bir mezar taşında bitmez.
Aşk, bir mektubun zarfında başlar.
Ve bazen,
bir kadının gözyaşında
erkek yeniden doğar.

P.S.
Seni hâlâ seviyorum.
Ama artık seninle birlikte,
seni de seviyorum.
Bu, aşkın en yüksek hâlidir:
Senin yokluğunda sana mektup olmaktır.

Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 10.8.2025 17:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


KONUSU: Güzel ve akıllı bir kadın olan Holly Kennedy, eşi Gery ile oldukça mutlu bir evlilik sürdürmektedir. Ancak aldıkları bir haber ikisini de derinden etkileyecektir. Gery'nin beyninde tümör vardır ve kurtulma umudu çok azdır. Bunu öğrenen Holly kocasından daha kötü bir ruh haline girer. Kocasını kaybettikten sonra Holly'nin yeniden nasıl iyi olacağını kimse bilmemektedir. Ancak Holly'yi çok iyi tanıyan Gery ölmeden önce sevgili karısına farklı zamanlarda eline ulaşacak şekilde düzenlenmiş bir dizi mektup yazmıştır. İlkini 30. doğumgününde alan ve büyük bir şok yaşayan Holly için bu mektuplar artık bir yol göstericidir. Kocasından hayatını yeniden bağlanmayı öğrenecek ve onun sayesinde kendisinin bilmediği yönleriyle karşılaşacaktır. P.S. I Love You (Türkçe: Not: Seni Seviyorum). 2007 yapımı bir Amerikan filmidir. Başrollerini Hilary Swank ve Gerard Butler paylaşır. Hilary Swank-Holly Reilly Kennedy Gerard Butler-Gerry Kennedy Lisa Kudrow-Denise Hennessey Gina Gershon-Sharon McCarthy James Marsters-John McCarthy Harry Connick Jr.-Daniel Connelly Nellie McKay-Ciara Reilly Jeffrey Dean Morgan-William "Billy" Gallagher Dean Winters-Tom Anne Kent-Rose Kennedy Brian McGrath-Martin Kennedy Sherie Rene Scott-Barbara ve Kathy Bates - Patricia Reilly I. TEMATİK İNCELEME VE ANALİZ 1. Aşkın Kalıcılığı ve Ölümün Aşka Etkisi Filmde en baskın tema, ölümden sonra bile süren aşktır. Gerry’nin Holly’ye bıraktığı mektuplar, ölümünün onu sonsuza dek ortadan kaldırmadığını; onun varlığının, sevgisinin ve etkisinin hâlâ sürdüğünü gösterir. Mektuplar birer sevgi anıtı olduğu kadar, aşkın zamandan ve mekândan bağımsız doğasını da temsil eder. Alt Temalar: Yas ve iyileşme süreci: Holly’nin acısını yaşaması ve zamanla bu acıyı aşması, kişisel bir dönüşüm süreci olarak işlenmiştir. Vedaların öğretici gücü: Gerry’nin mektuplarıyla Holly’ye öğrettiği şey, ayrılıkların bir son değil, bazen bir başlangıç olabileceğidir. Hayatta kalma ve yeniden doğma: Holly'nin acı ile başa çıkmayı öğrenmesi ve hayatını yeniden inşa etmesi bir tür “içsel yeniden doğum” teması taşır. 2. Kadın Kimliği ve Duygusal Bağımsızlık Holly, filmin başında kocasına çok bağlı ve onsuz kim olduğunu bilmeyen bir kadındır. Ancak film ilerledikçe, duygusal bağımsızlık kazanır. Gerry’nin mektupları bu sürecin sadece tetikleyicisi olur; asıl dönüşüm Holly’nin kendi içsel mücadelesiyle gerçekleşir. Alt Temalar: Kayıptan güç devşirme: Holly sadece acıyı kabullenmez; onu dönüştürür. Kendi sesini bulma: Holly, kocasının ardından önce onun rehberliğine, sonra da kendi sesine kulak vermeyi öğrenir. 3. Arkadaşlık ve Aile İlişkileri Yan karakterler, Holly'nin yas sürecinde çok önemli rollere sahiptir. Bu da filmin bir diğer temasını oluşturur: sosyal bağların iyileştirici gücü. Aile (Patricia Reilly – anne figürü): Katı ama güçlü bir anne olan Patricia, Holly’ye gerçeklerle yüzleşmeyi öğretir. Arkadaşlık (Denise ve Sharon): İki yakın arkadaşı Holly’yi zaman zaman zorlasa da yanında olarak onun hayata yeniden tutunmasına yardımcı olurlar. 4. Kader, Tesadüf ve Planlama Gerry’nin ölümden sonra dahi Holly’nin hayatını “planlaması”, yaşamla ölüm arasındaki çizginin bulanıklaştığı bir anlam taşır. Bu, kader mi, önceden planlanmış bir yol mu, yoksa sadece aşkın sonsuz bir etkisi mi? II. KARAKTER ANALİZLERİ HOLLY REILLY KENNEDY (Hilary Swank) Başlangıçta: Kocasına bağımlı, kendi potansiyelini keşfetmemiş, öfke ve hüzün arasında gidip gelen bir kadın. Gelişim süreci: Acı çeken bir eşten, kendi ayakları üzerinde duran bir bireye evrilir. Mektuplar aracılığıyla geçmişiyle barışır ve geleceğine dair umut kazanır. Temsil ettiği kavramlar: Yas, dönüşüm, kadın gücü, duygusal büyüme. GERRY KENNEDY (Gerard Butler) Ölüm öncesi varlığı: Neşeli, enerjik, Holly’yi seven ve onu hayata bağlayan bir karakter. Ölüm sonrası varlığı: Mektuplar aracılığıyla “hayat koçu” rolü üstlenir. Sevginin fiziksel varlıkla sınırlı olmadığını simgeler. Temsil ettiği kavramlar: Ebedî aşk, ölümsüz bağ, şefkat. DENISE HENNESSEY (Lisa Kudrow) Dışavurumcu, dobra, realist bir karakterdir. Kendi aşk hayatında bencil gibi görünse de Holly'nin iyiliği için en net uyarıları yapan kişidir. Temsil ettiği kavramlar: Arkadaşlıkta sadakat ve dürüstlük. SHARON McCARTHY (Gina Gershon) Daha olgun ve koruyucu bir arkadaş figürüdür. Yumuşak tavrı ve anlayışıyla Holly'yi destekler. Temsil ettiği kavramlar: Sabır, şefkat, dayanışma. DANIEL CONNELLY (Harry Connick Jr.) Holly'ye ilgi duyan ama duygusal olarak beceriksiz biridir. Daniel’in karakteri, yeni başlangıçlar teması için zemin hazırlar. Ayrıca, “birinin kalbinde biri varsa başkasına yer kalmaz” mesajını taşır. PATRICIA REILLY (Kathy Bates) Sert, disiplinli ama içten içe sevgi dolu bir anne. Holly'nin en büyük destekçilerinden biridir. Filmin sonunda Holly’ye gerçekleri söyleyen kişi olur: “Mektupları ben verdim. Çünkü senin uyanmaya ihtiyacın vardı.” Temsil ettiği kavramlar: Gerçekçilik, anne sevgisi, duygusal disiplin. WILLIAM “BILLY” GALLAGHER (Jeffrey Dean Morgan) Gerry’nin eski arkadaşı olarak hikâyeye İrlanda temasını ve Holly’nin geçmişle barışmasını getirir. Aynı zamanda Gerry’ye olan aşkını gölgede bırakmadan Holly’nin yeniden aşık olabileceğini gösterir. III. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME "P.S. I Love You", klasik bir romantik film gibi görünse de, içinde aşk, yas, yeniden doğum, arkadaşlık ve içsel güç gibi çok katmanlı temalar barındırır. Filmde ölüm bir son değil, bir dönüşüm ve öğretidir. Holly’nin karakteri, aşkın kaybıyla değil, aşkın ona öğrettikleriyle büyür. Film, romantik janrın tipik öğelerinin ötesine geçerek, izleyiciye “sevdiğini kaybetmenin ardından yaşam nasıl yeniden anlam kazanır?” sorusunu sordurur. Aşkın ardından hayatta kalmayı değil, yeniden yaşamayı anlatır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!