Duvar diplerinde - annemin izi
Eskimiş şalvarı - aşınmış dizi.
O’nun garipliği - içimde sızı,
Yaşatır sevgisi - daima bizi!
Yünü eğirip - iplik sardığını
Çıkrıkla bükerek - gün saydığını.
(*) Istar için - hazırlık yaptığını,
O’nun biz anlardık - yorgun halini!
Tutardım elinden - parmaklarını
Öperdim keserken - tırnaklarını.
Makas titretirdi - kirpiklerini,
Can alır canımdan - üzerdi beni!
Doğruları kasten - kasmadığını
Görmedim yüzünü - hiç astığını.
Düzgünce dürerdi - hep yastığını,
Bize öğretirdi - işin aslını!
Yumardı gözünü - gülümseyerek
O mimiklerini - hep imrenerek.
O’nu seyrederdim - sabahlara dek,
O’nla mest olurdum - annem diyerek!
Saçımı okşardı - ‘yetimim’ diye
Dolup taşardım - sevgiden sevgiye.
İlk mektep çağımda - yazdım dergiye,
Sevgiyi öğrensin - çocuklar diye!
Anılara dalıp - hıçkırıyorum
Resimlere bakıp - şükrediyorum.
Oğlun KIRALBOĞA - ne çok diyorum,
Özlüyorum seni - pek özlüyorum!
(122005/28112006)
(*) ISTAR: Anadolu’da ilkel halı dokuma tezgahı.
Kıral Boğa 2Kayıt Tarihi : 27.3.2007 20:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!