“Özledim.” deme bana, inanırım. Deme ki “Kavuşmak var; bitti hasretin.” Ölümle hayatı ayıran bu esaretin, deme ki “Bir çaresi var.”, tutar, aldanırım.
Bir kez dökülse dudaklarından “sevgilim…”, bütün adlarımdan vazgeçip bu tek bir sözüne sığınırım. Unuturum ki keskin bir bıçaktır “sevgilim…” Ya yazgıları ikiye böler, ya da saplanır tam kalbine aldanışlarımın.
Yazgım, bir pervâne gibi ateşte yanmaktır “sevgilim…”. Ama sen ey ateş, içinde Züleyhâ’yı aratma bana. Ne sen yakmaktan vazgeç, Ne sana ben Yusuf’tan söz edeyim..
Yazgı/m, iki dudağının arasında “sevgilim…”; ama sen yazı/k etme bana. Acı çekmez ölen ki bir kılıçla, ihânetim öldürür beni, kendime ihânetim.
Dağın üstünde:
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Devamını Oku
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı: