ilk kez yürümeyi öğrenen çocuk gibi
takılıp düştü yüreğim yalanlarına
bir merhabanın sesi kulaklarımda
birde gülüşünün iz düşümü gözlerim karasında
Ansızın girdin hayatıma
Görmeliyim sakız çiğnerken
kulaklarının oynadığını ama;
duymamalıyım ağzından yüreğimi
bir çift sözünle
çiğneye,çiğneye çıkarıp attığını.
Ayakkabılığın kenarında
asılı duran kerata olmalıydım,
günden güne ayağının kokusunu gözleyen.
Iyy-lamayın öyle bana,siz öğretmemiş gibi sanki,
bana herşeyinle seviyorum yalanını
baştan kokan
Yüreğime hiç yoktan düşen
iki zeytin tanesi gözlerinin karası
Bakıyorum,
içindeki kalbinin atışına
acaba yalancı olanınız hangisi
Yanılgı payıydı benimkisi
her gecen gelin arabasının
önündeki gelinlik giymiş, bebeğin yanındaydı
sadece damatlığımın paytak paytak
yürüyen penguen smokini
Uzun metrajlı filmdi gözlerin
Çekimi hiç bitmeyen bir çekiçilikle gösterime girmiştin
Sen tüm ustalığınla oynarken oyununu
Gişe rekorlarını kırdığını bilmiyordun kalbimde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!