Bilmem kaç otuz yedisiz bir doğa bu doğa
1977’nin 1 Mayıs’ı
Otuz yedi nefes birden
Sanki nefes birliği etmişler
Yayılmadılar doğaya
1977’nin 1 Mayıs’ı
Güne yılların acılarını sığdır,
Aya ömrün…
Gün içinde günü ararsında bir boğuşma içerisinde
Dönüp bakıverirsin şöyle bir
Ne çocukluk ilk gençlik
Ne doyumsuz bir gülücük…
Devasa yolları daraltırdı toprak kokusu
Hiçbir yağmur o kadar berrak kokmazdı
Kır çiçekleri saçlarını savururdu,
Papatyalar bu hikâyede yer almazdı…
Hatırlanmak,
Hatırlanmaksa yaşamak
Sanki öldüm ben...
Ölenlerin sonrasında söylenir hep
Ben de katılırım buna
Çocuklar ne güzel koşar
Bilir misin?
Sen düşünürken ne halt edeceğini
Çenen ellerinde,
Daha dün gibidir aşkı,
eee insan bu,kül değilki bırakabilsin kendini
önceki hali bir nevi o ayrı
ama ne yaparsın insan bu
camını hafif araladığı anda, geceyse birde,toprak bir kaç ölü birden kokar,o kadar severki yağmur artığının kokusunu gider kendisi,soğuk camlarda gölgesi donar
Altmışbeş yıllık bir hayat,
En sonunda rahatladım,
Artık ya oturmalıyım evimde,
Yada uzanmalı en sevdiğim kanepeye,
Altmışbeş yılın sonunda,
Yıldızlar yakın
Gözlerimi kapadığımda daha iyi görüyorum.
Uzun zamandır beklediğim bir şey kapımı çalıyor,
O olduğunu bilmeden açıyorum,
İçeri giriyor
Şimdi ben
En uzak köşesindeyim tarihimin
Ve her yatışımda yatağıma
Ölüme gidiyormuş gibi sessiz ve buruk
Seni düşünmek canlı tutuyor beni
İşte seni sevmek böyle bir şey
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!