Ah bir kuş olsaydım mavi göklerde;
Özgürce çırpsaydım kanatlarımı;
Yıkık bir duvar kovuğunda küçücük yuvam,
Yağmur damlaları suyum olsaydı;
Kerpiç bir evin penceresinde,
Sevgi kırıntısı olsaydı,
Yitiklerin eksikliği gözlerimizde
Keşke deriz...keşke...
umutlarımızın tükenişidir damlalar....
keşkelerimize biriktiririz...
sonra özlemlerimiz bulutlanır,
ardından gözlerimiz...
Ne gezersin gönül diyar elinde
Ben senin dilinden anlamaz oldum
Bunca yıldır el alemin dilinde
Ben senin derdini anlamaz oldum
Garip kaldın günden güne horlandın
Ümitlerimin çiseleyişidir şu soytarı kelimeler
Paslanmış hasret ışıklarını andırır bazen
Bazende tökezler düşer usuma,
Çocuksu bakışlar yağdırır gözlerime;
Ve beynimden parmak uçlarıma inerler akşam alacasında
Patika bir yolda gezinir dururuz onlarla
Üşüştü sakalıma bir bir kan emici kara sinekler
Kara bahtımın üstündeki toz bulutu kadar
Koşturdular bir bir yolup sakalımı...
Edirne'den Kars'a, Dünya'dan Mars'a kadar
Korkuyla cesaret, hürriyetle esaret boğuşurken...
kanımızda, canımızda,
Ömür bitmez hazan ile dert ile
Bülbülün feryadı vefasız güle
Sende git bağbancı sat iki pula
Ben bir dert ortağı yari özlerim
Sahipsiz bedende yaram çok benim
Gönül ne bilsinki vefasız olsun
Sevgiyi ararken cefayı bulsun
Gözleri hicranla, hasretle dolsun
Tövbeler kalbime, tövbeler olsun
Aşkın deryasında vurgun yemişim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!