Garip bir duygu yanlızlık,
Bir bıçağın ağlaması, gözlerim.
Kan damlaları yanağımda sanki,
Kaldı mı bir demet gül elinde?
Kan gülleri benim ömrüm, sayende.
Kuruyan yapraklarının içi sitem,
Kırılan umutlar gönlüme düşer.
En çok güvendiğimiz iç güdümüz bize ele verdi,
En çokta bu yanılttı kendimizi.
Avcumuza attığımız güvercinler.
Her seferinde sanki, gönül kervanda bizi etkiler.
Gözlerimizdeki feri, ışığı söndürdüler.
Sözde güvercinler saf olur, beyaz olur,
Bize düşenler kendilerinden sonra, bizi de kirlettiler.
Niye çok yanılıyoruz ki
Merhamet mi bizi sınadı?
Yoksa aklımız başka yerdeydi de firarı bizden mi soruldu?
Kemeri sıka sıka ağzımda diş de kalmadıysa,
Bunun nedeni, kırılmamak ki bendeki.
Oysa güvenmek için dağlara çok sığındım,
Tıpkı bir yavru kuşun anasına sığındığı gibi.
Nedense hep gönül dağı yar oldu yalnızlığıma.
Gözlerimde halen, bir gün batımına doğru dümen almış gemi takılır,
Rotası belli o geminin, yolcuları da.
Benim pusalamı kim bozduysa,
Avcumda döner fırıldak gibi pusulam yalnızlığa.
Kayıp limanın rotasıyız, gemisi benim.
Güvendiklerim bir bıçağın ağlayan gözleri,
Sırtımda yoğun bir iz bırakmış hepsi,
Birbirinden acı, derin sanki.
Dudaklarımı, belki ilk defa böyle buruşturup bıraktım senin avuçlarına...
Kayıt Tarihi : 7.7.2020 22:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!