Öyle İşte Şiiri - Huri Çalışkan

Huri Çalışkan
123

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Öyle İşte

Öyle özledim ki
uzunca gözlerime dalıp bakmanı.
Bir şeyler konuşalım...
Yaralarını anlat mesela,
sokak kavgalarını,
ağaçtan düştüğünde Ayşe’nin seni görüp
yanağının nasıl kızardığını.

Belki içerim de bak,
kaç yıl sonra, susamışcasına…
Ama annemler duymasın.
Sen şimdi “rakı, şarap mı?” sandın.

Hayır be sevgili...
Ben sana içmeden sarhoşum.
Gözlerini bir yudum görsem,
dilime dolanır gecenin bütün serabı.
Sen sanıyorsun ki sarhoşluk kadehte…
Oysa ben yokluğunu içiyorum her gece.
Bardağa değil,
söyleyemediklerimize vuruyorum.

Çay demleyelim susuzluğumuza.
Çünkü bazı sarhoşluklar dudakta değil, kalpte başlar.
Ve en ağır baş dönmesi
hasretten olur.

Sarılır mısın özlemlerin hücresine?
Şımarır mı ruhum?
Hangi ruh şımarmaz ki sevince?
İşte ilüzyon belki bu.

Bilmezsin tabi...
Kokunu getiren rüzgarın
bana nasıl çarptığını,
bedenimi kurutan sensizlikle
nasıl savaştığını.

Bir çay koy be Çocuk,
gecenin karanlığına, günün ışıklarına...
Kavuşma vaktidir bu dem.

Gece uzun...
Sözler çok...
Öyle özledim ki seni duymayı.

Öyle işte.
Öyle...
Öyle işte...

Huri Çalışkan
Kayıt Tarihi : 14.5.2025 15:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Şiir değil bu, bir akşam üstü sessizce bekleyen sandalye, dumanı tüten iki bardak ve hâlâ gelmeyen bir ses.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nazan Yinanç
    Nazan Yinanç

    seni özlemek
    kuytusunda bir akşam üstünün







    Cevap Yaz
    Huri Çalışkan

    bir akşam üstünün...

  • Ahmet Erdem
    Ahmet Erdem

    Çok güzeldi

    Cevap Yaz
    Huri Çalışkan

    teşekkür ederim, selam ve sevgilerimle

  • Huri Çalışkan
    Huri Çalışkan

    Teşekkür ederim Zamanın Ötesi’nde...
    Uzakdoğu kültürlerinin o ince, sadık ve zarif ritüellerini hep ilgi çekici. Bahsettiğin gelenek çok etkileyici, araştıracağım mutlaka...

    Şiiri yazarken aklıma gelmemişti ama şimdi sen yazınca hatırladım...
    Bizim oralarda da, vefat eden birinin ilk gecesin de, herhangi bir yere bir bardak su konurdu. Su azalmışsa, “gelip içmiş” denirdi.
    Özlem bazen bir buğuda, bazen bir yudumda yaşar ya kendini...

    Sevgilerimle,

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)