Bu Dünyanın sefası az, ama çok cefası var,
Ömür denen doğumdan, öldüğün güne kadar,
Dünya malı senin olsa, bilmem ki neye yarar,
Mevki, makam, mal ile göçüp giden övünsün.
Gönlünden çıkarda at, haset, gurur, kibiri,
Namert olma, mert olda, düşün yetim, fakiri,
Olsanda aslan gibi, güçlü kuvvetli biri,
Azrail'e karşı çıkan, yiğit varsa övünsün.
Her kulun mutlak birgün bozulacak yuvası,
Her gelen çekip gider, geldiğinde sırası,
Ne ağaya, nede beye kalmaz dünya tarlası,
Köşkü ile sarayı mesken tutan övünsün.
Hakk'a doğru yürüyen fani olan bir kulsun,
Nefesin tükenirde, gün olur yorulursun,
Yatarsın, kalkamazsın gece, gündüz uyursun,
O uykudan bir daha kalkabilen övünsün.
Sonunda hazan olup, gazel dökecek bağın,
Felek hayellerini, edecek darmadağın,
Kabristandır bilki, işte o son durağın,
O duraktan geriye dönebilen övünsün.
Güvenme hiç kimseye, birtek Allah'a güven,
Birgün misafir etmez seni çok fazla seven,
Soyarlar çırılçıplak, kefen olur elbisen,
Yakasız bir gömlekle gitmem diyen övünsün.
Up uzun uzatırlar, tutmaz kolun, ayağın,
Gözün bir şeyi görmez, işitmezki kulağın,
Kara toprak olacak, hem evin, hem yatağın,
Karanlık dar kabirde, yatmam diyen övünsün.
Kayıt Tarihi : 13.1.2008 14:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!