Gönlüme dokunmak,
Suya yazı yazmak kadar zordu.
Sen zoru başardın...
Şimdi kırdın kalbi,
Tamir etmek
Güneşe dokunmak kadar zordu.
Şimdi otur,
Güneşin batışını izle,
Beni nasıl karanlıkta bıraktığını seyret usulca.
Bir zamanlar ellerinle yeşerttiğin yer,
Şimdi çorak toprak,
Her dokunuşun bir iz,
Her sözün bir çentik kaldı bende.
Ne hayaller kurduk biz,
Ama en çok da o hayaller terk etti beni,
Seninle birlikte.
Gülüşüne sığındığım günleri hatırla,
Kalbim sende yatılıydı,
Şimdi sokakta,
Yersiz yurtsuz, kırık dökük bir çocuk gibi…
O sevdan var ya hani,
Bir ömür dedik ya…
Meğer içinden geçen bir göçmen kuşmuş,
Sığınağı kalmayan bir yaz.
Otur şimdi,
Bir kahve koy kendine,
İçerken düşün:
Kimdi seni en çok seven,
Kimdi sessizce giden,
Ve kimdi ardında bıraktığın enkazda hâlâ ayakta kalan?
Ben sustum,
Çünkü sevda bağırarak değil,
Veda sessizlikle olurmuş.
Ben unuttum,
Çünkü unutmayan her gece
Yıldızlara ağıt yakarmış.
Ne bir intikamım var,
Ne senden kalan bir umudum…
Ama şunu bil:
Giden bir kalbin ardından
Dönmek isteyen bir vicdan da kalmaz çoğu zaman.
Sen gittin,
Ben kaldım,
Güneş battı,
Ve ben artık gündoğumlarını beklemem.
Otur şimdi,
Kalbine sor:
Sevdayı kazanmak mı zordu,
Yoksa kaybetmek mi daha kolaydı?
Bir cevap bulamazsan,
Gökyüzüne bak.
Çünkü bazen insan,
Sadece sustuğu yerden
Bir şiir olur…
Ve unutma,
Güneş batarken en güzel rengi verir,
Ama o renk,
Geceye haberci olur yalnızca
Serhat damar
Serhat DamarKayıt Tarihi : 1.7.2025 23:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!