Gece çökünce yeşil kandiller yanardı
Zahiri müşahhas bir huzur kaplardı
Osmanlı dergahı hakikat dergahı
Aşk yolunda gidenlerin dergahı
Zikir başlayınca, gönüller yanardı
Mücerret ötesi bir huzur sarardı
Osmanlı dergahı hakikat dergahı
Aşk yolunda gidenlerin dergahı
Mehmet hocam vardı, kelamında Allah vardı
Sabahattin hocam vardı bir Allah der uykuda olan duyardı
Osmanlı dergahı hakikat dergahı
Aşk yolunda gidenlerin dergahı
Bir şerif vardı, tek başına bir ordu gibi zikri vardı
Bir furkan vardı, sükut eder gönülleri bağlardı
Osmanlı dergahı hakikat dergahı
Aşk yolunda gidenlerin dergahı
Heybetli, hizmet ehli bir adam vardı
Mehmet hocamın oğlu adı mustafaydı
Güler yüzlü dost bir serdar vardı
Sadakati insanları dergaha bağlardı
Dervişlerde edep haya, bir ölçü vardı
Kiminin zikr-i hafi kiminin zikri cehri
Osmanlı dergahı hakikat dergahı
Aşk yolunda gidenlerin dergahı
Kimisi vardı, ne güler ne de ağlardı
Kimi gönül ateşinde yanınca ağlardı
Osmanlı dergahı, hakikat dergahı
Aşk yolunda yananların dergahı
Said Hakan Yılmaz
Kayıt Tarihi : 2.2.2024 11:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir gün yine pasajda yürürken başladı bu macera,çoğu zaman önünden geçtiğim dükkanın önünden geçiyordum. içeriyi merak edip kapıdan bakmıştım, sarıklı bir adam, sohbet ediyordu, bizi içeri buyur edip, çay ikram etti ve sohbetine devam etti... Sohbet devam etti ve muhabbet hâsıl oldu...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!