Hoşlanırsın hoşlanırsın
Sende bir gün hoşlanırsın
Uzat ellerini uzat bana
Sende bir gün yaşlanırsın
Yakarsan sen yakarsın
İçim yanar sönmez bu ateş
Sen olmadan doğmaz güneş
Huzuruna gelemedi bu çilekeş
Huzuruna çağır peygamberim
Gül kokuna bürüneyim
Bedenim uzak diyarlarda gezse de
Ruhum sende gezer dolaşır Yahyalı'm
Seneler su misali akıp geçse de
Aklımın bir ucunda kaldın Yahyalı'm
Etrafında koca dağlar yol alsa da
Duygularım darmadağın yok olmuş
Kanat çırpıyorum bilinmezliğe
Aklım başımda değil, deli olmuş
Gidiyorum başıboş çaresizliğe.
Karanlıkların sonu uçurum olmuş
Korkuyorum düşmekten sonsuzluğa
Kuş olup uçasım var...
Dağları denizleri aşıp gidesim var
Gökyüzünde süzülerek
Ağaçlara çiçeklere konasım var.
Kanat çırpmak istiyorum
Gönül kapısından içeri girdim
Leyla ile Mecnuna selam verdim
Ben kimlere kaç gönül verdim
Gönlümde kim var sormaya geldim.
İçimde bir ateş var yanar durur
Sevgisiz hissiz yaşarken
Güzel gözlerine denk geldim
Gülen gözlerinin içinde
Kaybolup gittim geldim
Yaktın ah yaktın beni
Mekke’nin en yakışıklısı
Güzel giyimli delikanlısı
Yoktu ondan varlıklısı
Peygamber sevdalısı Mus’ab Bin Umeyr
Mutlu olmam seninle
Sevmem seni diyorsun
Daha beni tanımadan
Seninle olmaz diyorsun
Nerden bileceksin beni
Öyle böyle sevmedim
Sanki kurşun yedim
Aklım başımda değil
Öyle böyle sevmedim.
Gözlerinde kayboldum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!