şehir bu gece fena karanlık
ağır bir şafak sökülüyor
dikiş tutmaz, ferman geçmez
kuşlar uçmaya üşenir
kışlar üşütmez
Deki: “Je t’aime” anlamayayım beni sevdiğini
Bilmediğim dillerde ilan et aşkını
“I love you“ falan hikaye anlıyorum onu
Kırk dilde söyle bana olan sevgini
Şaşıp kalayım…
Sen gibi gece
Ellerimde ihanet
Kader desem kader değil
Hediyen olsun
Öyle kabul ediyorum
Adının başına da yakışıyor sonuna da
Hangi köşeyi dönsek çulsuz kapkaçlar
Her küfrün sonunda senin adın
Adının her geçtiğinde mutlak bir küfür
Muhakkak küfrü ettireceksin kendine…
söylediğin
tüm yalanlara
inandırdım kendimi
silah zoruyla
yüreğim ki
volkandır, patlamaya nazır.
“Şerefsizliği Kendisine Yüz Akı Edenler Var”
Yıldızları söndür kalbim
Son dilek tutulamadı
Geçmiş olsun diyorlar şimdi
Öldüm oysa
kandırma ne kendini ne beni
ne kadar kaçsan yaklaşırsın aşka
bir arpa boyu uzaklaşsan
yollar bir tek noktaya çıkar
sevdanın adı senin adınla anılır
Akşam yine sarıldı boynuma
Serin bir ayrılık vakti zaman
Bakışların gezinir hala sokağımızın aralığında
Ayak izlerin sensiz kalır
Gidişler hep hüsran yüklüdür ya
Yüklendim hüsranları,gidiyorum…
Bin sekiz yüz yirmi beş gündür seni arıyorum
Neredesin
Hangi cehennemin ateşindesin, yakıyorsun
Uzak menzilli gözlerin olmadığın yerden aşka çağırıyorsun
Yoksun
Menekşeler çoktan döktü yapraklarını, susadı yağmura gökyüzü
Hikmet'i nedir gözlerinin, anlatsana biraz
İllaki aşık mı olmalıyız hali hazır sözlerine
Kime söz açsam senden aşka sevdalanır
Makamı belirsiz şarkılar söylenir adına namelerde
Etme eyleme sevdalanıyorum, anlat işte
Terketmez artık bu cümle keder, bağlanıyorum anladın mı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!