Bir kaz tüyü savruluyor esen rüzgarda
Süzüle süzüle gelip konuveriyor saçlarına
Gölün kenarında uzatmışken ayacıklarını
Bir bez parça örtü yanında çay ve bisküvi
Sen mi daha inatçısın yoksa keçimi
Keçi uysal duruyor inatçı sensin cicim
Sana şiirler yazmak istiyorum tarzı rumi
Elinde bir bıçak oynamıyoruz di mi eskrim
Korkutuyorsun insanı sanki vampir
Yok belki cebimizde pulumuz
Sevdayla doldurmuşuz
Asırlık sokakta
Çınar altında
Bir koyu muhabbete koyulmuşuz
Mühim de değil ne konuşmuşuz
Pantolonumu yaktı sigaranın külü
Düşüp, küçücük
Bir bisiklet daha olsa da kiralasak
Önlü arkalı yola koyulsak
Yol alsak ordu sahilinde
Karışsak dalgaların sisi içine
Bu dünyada hala hisseden insanlar var
Onlar iyi ki varlar güneş yüzlü çocuklar
Kalplerinde merhamet alınları pek ve dik
Çünkü insanlık onurunu savunuyorlar
O insanlar ruhlarını koruyanlar
Kapmışsın köşede ,kıyak yer
Atarsın nutuk
Gözler sana
İlgiler sana
Adımları ile titretiyordu iskenderiye’yi
Roma kralı sezarın aşkı
Kleopatra
Gözlere çekmiş siyah kalem
Güzel kleopatra
Son hükümdarı antik mısır’ın
Korkmuyoruz Mehmet akif
En fazla ne edebilirler
Salsalar üstümüze ordularını israf
Yerle yeksan olup ancak kaçıverirler
Sevdiklerinin yokluğuna nasıl alışır insan
Halen daha hayatta olan sevdiklerinin
Canlı kanlı
Çok uzakken sana
Alışır mısın
Yaşar mısın
Sindi yine üzerime sigara dumanın İsi
Sorar oldum her gece enseme ,nefesini
Kaybettim sonu sana çıkan patika izi
Ne tarafa düşürdüm bulamıyorum
Sabırsızım ,sarma tütün gibi tütüyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!