Oruç Aruoba Şiirleri - Şair Oruç Aruoba

14 Temmuz 1948 - 31 Mayıs 2020
Oruç Aruoba

'Geceboyu seni anımsadım-
Hani 'film şeridi' derler ya, öyle geçip durdun boyuna
gözümün önünden -en çok da birşeye şaştım:-

Nasıl dingince, kendiliğindendi hepsi; hep, sanki, sen
zaten orada olacaktın -işte- oldun, olmuştun da; bu-

Devamını Oku
Oruç Aruoba

Bir Ada istedin kendine
Hiddetli Deniz'le çevrili
Dingin Güneş'in ısıttığı
Huzurlu dinlenme yeri

Yetemedim sana.

Devamını Oku
Oruç Aruoba

Oraya geldim -
oradan gittim:
Öylesine yakındık ki.

Dalından kopardığım yeşil elmanın
iki yarısı değil

Devamını Oku
Oruç Aruoba

‘aşk’,çünkü, önemsiz; giderek,değersiz bir şeydir: kişinin ‘başına’,nedensizce; hatta,nesnesizce ‘gelir’: neden şu kişiye aşık olmuşsunuzdur; kimdir,aşık olduğun –belirsizdir- çünkü,yalnızca bir ‘etkilenim’, bir ‘tutku’dur işte: bir tutulmuşluktur…

sevgi ise dünyanın en önemli; giderek de(enderliğinden mi acaba-herhalde…) en değerli şeydir – çünkü, kişinin bilinçle ve tam da belirli bir kişiye yönelik,bulunabileceği en yoğun ve en yalın – anlamlı; amaçlı- eylemidir.

düşün: sevgi,eylemdir.

Devamını Oku
Oruç Aruoba

Ateşin ne kadar uzun bir sürede yanar hale gelmişse,o kadar uzun bir süre yanar-sen onunla ne kadar uğraşmışsan,seni o kadar çok ısıtır.-Tersi:ateşini ne kadar kolaylıkla yakmışsan,o kadar geçici olur o da; seni o kadar az ısıtır...


Şunu bil:ancak zorlukla yakılan ateş,
temelden,gerçekten,yanar-ve ısıtır...

Devamını Oku
Oruç Aruoba

orada
yağmur bekliyor seni:
şimşek, yıldırım, fırtına
soğuk.
Burada
ılık güneş, dingin deniz, serin rüzgar

Devamını Oku
Oruç Aruoba

Bir akşam kuruyemişçiye gider, kuruyemiş alırsın. "Ayrı mı olsun, karışık mı? " diye sorar satıcı. "Karışık" dersin: biraz beyaz leblebi, tuzlu fıstık, badem, Şam fıstığı (kabuklu; kabuksuzu çok pahalı) , biraz da fındık -tuzla kavrulmuş. Satıcı kesekağıdını doldurur, sallar, içindekileri iyice karıştırır. Evde, kesekağıdını büyücek (yeterli büyüklükte) bir -cam- kaba boşaltır, içkini koyar, çalışma masana oturursun. Önce leblebileri teker teker ötekilerin arasından seçer, avucunda toplarsın -bir yandan yer, bir yandan içersin (-bir yandan da yazacağını düşünürsün) . Kapta hiç leblebi kalmadığından emin olunca (iyice karıştırırsın kabı, emin olmak için; emin olmalısın) , fıstıklara geçersin, onları da teker teker seçer, toplar, birer birer, kabuklarını kül tablasına ayıklayarak yersin; onlar bitince (iyice emin ol) , bademleri, onların da kabuklarını ayıklayarak (hepsi ayıklanmaz; ayıklanmayanlarını öyle kabuklu yersin; sonra Şam fıstıklarını seçer (kabukları açılmayanları kül tablasına atarsın) -o arada, yazacağını düşünmeye epey uzun aralar verirsin): en son da pek sevmediğin fındıkları yersin; zaten yalnız onlar kalmıştır kapta; onları ayıklaman da gerekmez -bu arada içkin de bitmiştir. Yaşamı anlamaya başlamışsındır. (-Şimdi ne yazacağını biliyorsun.)

Devamını Oku
Oruç Aruoba

Birgün benim yüzümden acı çektiğinde -ki, çekeceksin- lütfen az çek..

Devamını Oku
Oruç Aruoba

bir gün, biryerde oturuyorduk.ben gidecektim; işim vardı. sen,”sen gitsen yapman gerekeni yapsan; ben de burada beklesem seni ” dedin.

içim ışıldadı–ne güzel bir olanaktı bu:–

sen,beklerken,’akıl gözü’nle benim yaptığım işi izleyecektin; ben de işimi yaparken, sürekli, senin orada bekleyişini–beklediğini–’göre’cektim.

Devamını Oku
Oruç Aruoba

Şöyle bir ikilem yaşıyorum: Seni bütünüyle kendime istiyorum; ama senin özgür olmanı, bağımsız olmanı da istiyorum - bana bağlı olmanı; ama, benden bağımsız olmanı…
Bunlar bağdaştırması olanaksız şeyler mi? Çok zor; ama bir yol var: Daha önce yazdığım ‘özgür temel’ düşüncesinden yola çıkarsak: her birimiz ötekine tanıdığı ilişki uzamında yalnızca ona yer tanır, başka ilişkileri oraya sokmazsa, bağlılık sağlanır; öte yandan, o ilişki uzamı, her birimizin toplam yaşamında, başka ilişkilerimizi tabii ki etkileyecektir, ama, onları belirlemez ya da yutmaya, bütün yaşam uzamımızı kaplamaya çalışmazsa, bağımsızlık sağlanabilir.
Çok mu dolambaçlı söylediklerim?
Bütün bu yazdıklarım belirli bir anlamda, anlamsız - sen geleceksin, kararını vermiş olacaksın: en azından, umuyorum öyle olur.
B e n i m k a r a r ı m d a b i r d e ğ i ş i k l i k y o k.

Devamını Oku