Bozguna çalardı şu namusum, bir tarihte
Her dem, başka tetiklerdi yüreğin namlusu,
Ya atar, ya atmaz; durmazdı can damarda,
Yüze güler, bir şarlatan gibi,
taş bağlardı içi hep.
şaka gibi; 'falla! ' dedik, abi!
yahut öyle bir şeydi, yahu!
âniden oluvedi yani; birden!
gülü-gülü-vereceğidik illâ!
essah değildi, valla!
'ayrılıvedik ayva, nardan! '
Neyine bu sevda, senin neyine?
Niye dellene yürek, yârin yoluna?
Niyetin ne? Biçâreye bilenme!
Bülbül ötsün, ilenme hiç!
Ney ile dillene kuşum;
söz vermiştin, memed!
hani, er niyetine
kana kana içilirdi
o kızılcık şerbetine;
-unutmadın, he mi, memed!
I. parlapelis
toplan ey, ahâli!
hamal ehli, gelin meydane!
yükümüz, inadına çok; ağa, fakir!
bele güven hele; fıtık olmaz!
artık o zat,
-bir kurşuna satıldı;
kızıla gülen mavi, yaktı sözü
barut ehli, yeşile yozdu
-sefil oldu nişan körü!
kuşu gör;
-oynaşta değil mi kara gözü?
hangi ceylan ölür ki,
-kahrolası sevgililer günü?
hûşû içinde bekliyor zannedersin
-baba törkiyi!
Şiir Kardeşliği
Aslında bir şiir için yapmış olduğum kritikler / değerlendirmeler / tahliller veya yorumlar, hiçbir şairi bağlamaz, hattâ bu yorumu yapanı da…
Sanat için çabalayanların oluşturduğu ortamlarda her şiir, o günün ister bireysel, isterse toplumsal olsun; birikimini yansıtır; benzer şekilde aynı eğitimini icra eden topluluğun bir üyesi bu yorumcu da yaklaşık aynı birikimle kritik yapar. Hem şair denemelerini sürdürüp, tarzını olgunlaştırır böylesi ortamlarda; hem de yorumcusunun verdiği kritikleri gelişir zamanla. Yaşayan bir şair, eski şiirleri veya tarzı gerekçesiyle sorgulanamayacağı gibi; yorumcu da aynı kesite bağlı bir suçlu değildir.
Sanat ile dostluk, birbirine bu kadar bağdaşık birşey midir, yoksa işletilirken, biri diğeriyle çelişir mi? Her ne kadar sert gözükse de, bir sanat tembeli öfkelenecek olsa da, sanat sayfalarını işgâl ettirmenin yanlış olduğunu söylemeli onlara, duyarlı dostların dilleri.
Bazen, paylaşım yapan dostlarımız, yapaylıkları yakaladığında; pasif/politik kopya yaklaşımını uygun bir teknik olarak seçerler ve onların kendi düzeylerine yakışan karşılıkla, onları ödüllendirirler. Kişinin kendiliğinden uyanmasını, yorumlarının kalitesini yükseltmesini bekleyen bir yaklaşımdır bu. Ne yazık ki; pasif / politik çabalar çoğu kez etkin olamıyor; yüzyüze olunduğu, dostun güceneceği gibi gerekçelerle, işin doğrusunu yüzüne karşı ifade edemiyoruz genelde..
Oysa aslında, kırıcı olan zaten, bize gelen kopya / klişe yorumdur; dost, dostluğunu zaten kırmıştır; sıfıra indirmiştir; yani bir sonraki yorumunu engellememek için, yine aynı klişeyi bana yapması için, yapay dostu davet etmiş oluyoruz; onu bir yorum kirliliğine zorlamaktan daha gereksiz ne vardır ki?
Kim demiş de, yoksul görmüş beni;
-dizi yamalı bellemiş, haddini bilmeden?
hiç olmamış ki Zilli oyuncağım; öteninden
Far dikmiş anam dizlerime, silgi bezinden;
-hadi, uzunları yak!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!