Gökyüzünden yıldızları indirdim
Başına taç yapayım diye
Mevsimlerden baharı sevdim
Başlangıcım oldun diye
Seni çok sevdim
Sevgilim oldun diye
Geceler gündüzler bitmek bilmedi
İzlerin hiçmi hiç silinmedi
Sevdan içimde dinmedi
Sen gittin diye
Gündüzleri yakan güneşim soldu
Kara bir bela çöktü topraklar üstüne
Ekilmez oldu ekilen tarlalar
İnsanlar şaşkın heryer perişan
Analar ağlıyor çoçuklar çaresiz
Topraklar çorak kalmış ekinsiz
Kuşlarda ötmüyor artık herşey sevgisiz
Karadır bu bahtım arkadaş kara
Bilemezdim böyle bir ızdırap böyle bir yara
Su içiyorum doyamıyorum kana kana
Düşünceden aldılardı beni bu kara zindana
Zor geliyor bu dört duvar bana
Nice kahramanlıklar yazıldı bu topraklarda
Meydan okudular yedi düveli muazzama
Emperyalist köpekler yurdumu sarmışlar her biri bir yanda
Canlarını verdiler vatan uğruna
O sarışın mavi gözlü devin arkasında
O devki size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum dediğinde
Sol omuzundan gerdanına süzülmüş
Altın sırmalardan oluşan,
Sarı saçlarını
Ne kadar anlatsam,
Ne kadar methetsem
Yine azdır
Bir hayat hikayesi var orta yerde
Kimi yolun başında güldü
Kimi ortasında üzüldü
Geçmiş sanki dündü
Aslında yaşananlar koca bir ömürdü
Ellerim delik ceplerimde
Yürüyorum bacaklarım yorgun sahillerde
Dalgalar vuruyor üşüyen yorgun bedenime
Lanetler olsun gittiğin güne
Aşkmıdır ızdırapmıdır yoksa kara sevdamıdır
Gördüm yüzünü ayışığında
Demek ki sendin gecemi aydınlatan
Kokladım en güzel çiçekleri
Demek ki sendin en güzel kokan
Çok güzeller sevdi bu gönlüm
Demek ki sendin en güzel olan
Son vapurda demir aldı bu limandan
Puslu bir kış sabahı hiç el sallamadan
Tek tek kaçar oldum hatıralardan
İşte sevgilim gidiyorum arkama hiç bakmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!