Her feryada parçalanır içim
Ne kadar kimim kimsesize
Yalın ayak dolaşıyor soğukta
Her gece yüzlerce çocuk içimde
Ne zaman gülüşün gelse aklıma,
Ay çıkar yıldızlar dizilir gökyüzüne,
Yeşerir çiçek açar dallarım,
Döner mevsimim ansızın bahara.
Ne zaman gözlerin deyse gözüme,
Kesilir ayaklarım yerden,
Tehlikedeydi Can ve Canan,
İşgale uğrayacaktı aziz Vatan.
Koştun hiç düşünmeden hemen,
Evinden, işinden, okulundan,
Dilinde Allah ve gönlünde Vatan.
Kınalandı saçın kurban olmak için,
Bir şarkı dolanır dilime,
Ben İstanbulluyum.
Tuzla benim çocukluğum,
Kasımpaşa mertliğim,civanlığım,
Karagümrük ateşim,gençliğim.
İlk sana aşık oldum,
Sen düşüncesi yoksa eğer
Fikirlerin ne derinliği var
Güzelliğini anlatamıyorsa
Sözlerin ne anlamı var
Yollar sana ulaştırabildikçe
Ah etme cevr-ü cefasına,
Dünyadır bu, döner aynı kalmaz.
Bakıp ta aldanma sakın vefasına,
Kandilin söner, renklerin kaybolur,
Ve ansızın gidersin birden,
Baş açık, yalın ayak,
Eğer aşık isen yare
Kalmasın gönlün biçare
Derdine hem merhemdir, çare
Silsin gözyaşını seccade
Yürüdüm gittim, sessizce...
Bir gece yarısı ellerim cebimde
Hiç kimse duymadı ayak seslerimi.
Senden sonra anlamı yoktu, hiçbirşeyin
Senden sonrası yoktu...
Suya yazılmış yazı misali,
Dilimizi bağladılar,
Konuşmayalım diye.
Kalemimizi kırdılar,
Yazmayalım diye.
Sevdamızı aldılar,
Yaymayalım diye.
Haber sal turnalara bulsunlar seni,
Yoluna dur seher yeli uyandırsın seni.
Korkma, kaybolmaz içinde ne beyazın siyahın
Yüreğine sor, orada duruyor tüm renklerin.
Düzden sonra her yokuşta yılma, tırsma,
Bahar gibi değil diye kışa kızma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!