Kelimeler yetmiyor yazmaya,
Düşünüyorum hayat mı bu mu ya?
Sevdiklerin yok yanında;
Annen ,baban,kardeşin!
Gelip geçici insanlar vardır,
Sen mi yahut ruhun mu bana seni zikreden?
Benim kalbim sevdanın aşkı ile tutuştu.
Sevgisini gizler mi şair hiç kaleminden?
Duydun mu hakikâtı aşık sazın telinden?
Dünya, sen bana gülümsedikçe hiç dönmese,
Hocalıı'da da akan kandı, niye sustunuz?
Zaten ya Ermeni ya Fransız ya da Rustunuz.
Bizi görünce de kan üstüne kan kustunuz,
Karabağ’da şanlı ay yıldızla gezeceğiz.
O kanlı geceyi, unuturuz mu sandınız?
Görmedin gözlerimde ki hakikatı
Bilmelisin o bakışa yok ederim kainatı,
Yaradan o bedeni nasıl donattı?
Aşığın sözü mert olur.
Harcamışım bütün zamanımı sana,
Sokaklar ıssız, karanlık ve boş,
Bu sessizlikte Onur yine sarhoş,
Düzensiz hayat, düzensiz oluş,
Varlık tamam da nedir varoluş?
Hava karanlık ve karlı bir akşam,
Bir yandan düşünüp, üzülüyorum,
Pencereden bakıp seni düşlüyorum,
Bu gece belli uykusuz geçecek.
Yağan karın ışıltısı ve sesi,
Sen istedin de kapandı mı gönül kapısı?
Sen istedinse kanar mı bu gönül yarası?
Görmeyince göz, atmayınca yürek sebepsiz,
Unutulmaz dünler, kalmaz bu günün kaygısı.
Yalanmış sevdiğim, sahteymiş meğer hasretin,
Bin yetmiş bir yılı bir Malazgirt sabahı
Alparslan Anadolu'ya ayak basalı
Bitti artık eski Bizans'ın masalı
Herkes sustu kan yazdı bu destanı
Ulu Alparslan bir Anadolu arslanı
Elleri kılıçlı, sayısız tekbirlerle ulu erler
Bir ateş parçası gibi düştü memlekete,
Yandı, kavruldu, kül oldu hain ve soysuzlar,
Hep en önde mevzi aldık koştuk hürriyete,
Mustafa Kemalim seninle çarpar kalbimiz.
Halifelik kalktı da dinsiz ilan ettiler,
Bugün Mutluluğumun bilmem kaçıncı günü,
İçim yangın yeri virandır, bundan kime ne?
Annem babam yanımda sanki cennetin günü
Sizin için yaşıyorum milletten bana ne?
Anladım ki gerçek kucak anne kucağıymış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!