Sokakta yürüyemiyorum eskisi gibi.
Gezemiyorum; günün bir yarısında
Betonlaşmış sokaklarda,
Geceleri bakamıyorum
Pencerenin yanına oturup,
Yıldızların; o hiç bitmeyen parıltılarını.
Seni sevmek mi?
Vızıltılı bir şarkının çalması.
Gözlerimden akan bir damla yaş...
Seni sevmek mi?
Bahar bekleyişi
Lalelerin üzerindeki güneş lekeleri...
Eskisi gibi gelmiyor artık
Bir trenin iç çekişleri.
Kandırmıyor beni
Denizin kıyısındaki mavna.
Korkuyor muyum neyim?
Bu gürültülü mevsimden
Akşamları şiir yazmayı;
Yani elime bir kalemle bir kağıt almayı
Alışkanlık haline getirmişim,
Birde sabahları pencerenin kenarından seni görmeyi,
Alışmışım kahvaltımı seni gördükten sonra etmeyi,
Yada bazen seni durdurup
Korkmamalı, kaçmamalıyım,
Unutmamalıyım kollarımdaki o ağrıyı,
Hissetmeliyim acıyı, sevmeliyim ağlamayı, bilmeliyim korkuyu.
Aşkı yakalamalıyım
Sokaklardaki taşların aralarında,
Dizlerimin ucundaydı hayat.
Bir gökyüzü resmiydi
Hatıralarda canlandırdığım,
Bir vapur sesiydi
İniltilerin kenarındaki.
Bir karmaşadır sürüyor hayat
Kız kulesi önündeki martılar mı?
Şu gökyüzünün baharı mı?
Ağlamak mı?
Açlık mı?
Sevda mı?
Ayaklanıp gidiyor bir kör dalga
Yağmur yağmalı
Ve damlaların altında ben olmalıyım,
Sonu olmayan bir yolculuğa çıkmalıyım
Ağlayarak.
Gitmeliyim buralardan.
Sevmeliyim;
Betonlaşmış sokaklardaki insanları
Annesinin zoruyla bakkala gidip ekmek alan çocukları,
Arkadaşlarla toplanıp gecenin bir yarısında şarkı söylemeyi
Ve komşuların çıkıp bağırmasını bize,
Aldırmayıp sabah etmemizi sevmeliyim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!