Akşam üzeri
Ağzımda sigara
Üstümde siyah paltom
Kırık bir sokak lambası
Zor aydınlanan bir sokak
Cebimde bir lira desen yok
Rüzgarın karşısında dursam
Ateş olsam, sönmesem hiç
O gözlere bir daha bakıp
Ruh olsam, ölmesem hiç
Yeşilliklerde bir gül olsam
Yalnızlık mahsussa Allaha
Bu bendeki yalnızlık nedendir?
Yazılan onca aşk, yalansa destanlarda
Aşığın Leylası kimdir?
Levh-i mahfuz bile şaşırıyorsa kadere
Yalnızlığın tam ortasındayım
Ne bir adım geri, nede ileri
Yürünecek mesafedeyim
Ama yalnızlık ya, ne geleni var ne gideni
Kurumuş bir yaprak misali
Bir sancı gibi yüreğimde sızın.
Hatırladıkça daha çok acır.
Aşkı unutmak için formül varsa yazın.
Yoksa nasıl unutulur bu aşk,nasıl?
Altın sarısı saçların, bir ok misali
Yaralar ruhumu, vermez aşka geçit
O gözler, olamaz bu dünyaya ait!
Söyle ey güzel! söyle ey yabancı!
Bu gülüş, hançerlerdemi saklı?
Yoksa bir gülüş, nasıl alır canı kalpten?
Dövüldü demirler
Aşıldı dağlar, tepeler
Yürüdü ebediyete Türkler
Bir bozkurtun izinden
İçildi kımızlar
Bir dünya düşün.
Gökte ay,yerde yıldız.
Ey! Türk
Senin ilacındır.
At üstünde içmek kımız.
Birgün gelecek.
Planlar, yalnız tek mi yapılır?
İki kişi plan kuramaz mı?
Bir kalp sever de diğeri onu anlamaz mı?
Diyelim ki anlamadı!
O kalp, kalplikten çıkmaz mı?
Ay ki, yüzünü görse kıskanır.
Yazılmış kader bu, sevdaya nazlanır.
Şelaleler kurur, ırmaklar paslanır.
En güzel günüm, senin yanında yaşlanır.
Nur ki, fışkırıyor yüzünden,
Uzun bir yoldan geçiyorken yeniden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!