Önce mavilerini vurdular kentin,
Gecenin soluklarına yığıldı yangın soluklarımız,
Eski bir çerçevede poz vermekten öte gitmedi dostlar,
Yalnız martılar şahitti parmak uçlarımızdaki yıldırımlara
Bir ölünün karnında geçirdik bulutlardan uzaklığımızı,
Ne değişti bunca yıl
Akşamcı olmayan kuşlar mı çoğaldı gökyüzünde,
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Seni yakmaz o ateşler ey Hakk'ın Bülbülü...
Selâm ve duâ ile...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta