Bir âmâ şimdi zaman
Dilimde kelimeler paslı
Beton ve demir harmanı
Küçük bir kutu dünya
Ve göğün yüzü bir avlu
ÇEKİÇ KAFA
Niyetlendim çakmaya
Çivisini dünyanın
Gel gör ki çekicim yoktu
Ben de kafamı kullandım
Sonra bir de baktım ki
DAMDAN DÜŞMEK
Buldum kendimi
Damdan düşer gibi
Cenderenin tam ortasında
Oysa ne de güzeldi
Ekmek elden su gölden
DERT
Kırkına dayandı ömür
Görmedim böyle alaka
Her gün
Sabah ve akşam
Yokluyorlar
HESAP HATASI
Zaman
Bir muktediri cihan
En derin yaraya, en keskin derman
Yerinde sayan, su gibi akan
Olmadı hiç ona galebe çalan
Dudakların ferman
Ellerin darağacı
Saçların urgan
Ve yüreğin cellât
NAR-I SURUÇ (Suruç’ta yiten canların anısına)
Cehennemidir ha narı
Ve bir de daldadır
Yanıyor Suruç düzü
Narlar kan kırmızı
Geldiler
(Bülent’e)
Kimi mükellef sofralar kurduk
Kimi kör bir hanede saklı olduk
Kimi elbiselerimiz aklı paklı
Kimi baştan ayağa hep pasaklı
Ve nihayetinde dostum
Kör bir zaman
Lal ve yalın
Yok gidecek yerim
Yüreğinden başka
Bu bir sığınma talebidir




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!