Bazı hakikatler,
ancak ömür eskidikçe dile geliyor.
Yaş aldıkça daha iyi anlıyorum.
Hayat,
incitmeden de eksiltebiliyor insanı.
Ne kırgınlık,
ne de öfke var içimde.
Daha derin, daha sessiz bir şey bu…
Adını koyamadığım bir boşluk…
Sanki tarifsiz bir sükunet.
Kendi iç sesini yitirmiş
bir odanın duvarı gibi.
Konuştuğunu dahi anlamayan
ruhsuz insanların arasında
elinde kalemle yaşamak.
Hâlâ anlaşılabilmek umudunu beslemek.
Ne beyhude bir çırpınış anlıyorsun.
Kalabalıkların gürültüsünde
kendi sesine yabancılaşmak büyük azap!
Ömür elden düşen bir eşya misali
yavaş yavaş susuyor.
Çekmecede
yıllardır dokunulmamış bir mendil,
kahve kokusunu yitirmiş bir fincan,
balkonda yorgun bir sandalye.
Hepsi, benim suskunluğumu izliyor.
Bense bir köşede ,
geçen ömrümün anılarını dinliyorum.
Kırık plakları , eski gömlekleri,
çizik aynaları…
Ömür, biriktirdiğin kadar eksiliyor.
Ve her eksilişte;
kalabalıkların uğultusu değil,
bir sandalyenin sessizliği kalıyor yanında.
Geriye kalan sadece insanın kendisi.
O da tükeniyor sessizce.
Bir köşede unutulmuş
eski bir radyo gibi..
Ne çalan bir şarkısı var,
ne de anlatacak bir hikayesi.
Ama nefes alıyorum neticesinde.
Yine de kalemim kağıda dokunuyor.
Çünkü suskunluk bile,
kendi dilini arıyor içimde.
Yazdığım her kelime,
zamanın acımasızlığına yenilen
gövdeme rağmen,
Ruhumdan sızan bir kanıt oluyor.
Belki de ömür dediğim bu kadardı.
Belki de ömür dediğim:
Eksilmeyi öğrenmek,
Sükuneti sevmek,
Kalbimin sesini dinleyebilmekten ibaretti.
O karanlığın sırtına yıktığım yankılar,
Belki de kendi sesimi unutmamam içindi.
Kafamın içindeki mor sandalye:
Bir bilinç sarsılması değil,
belki de ömrümdeki tek dostumdu.
Şimdi daha iyi anlıyorum.
İnsan en çok
kendi gölgesine tutunmayı başardığında
ömrüne sıkı sıkı sarılıyor.
Belki de işin bütün sırrı oradaydı.
Hiç kimsenin duymadığı bir sesle
kendi içinden geçmek.
Hiç kimsenin dokunmadığı yaralarını
kendi ellerinle sarmak.
Hiç kimsenin bilmediği hallerinle yüzleşmek.
Ve nihayetinde kendini sevmek…
Ömür dediğin,
kimsenin anlamadığı bir şarkının
en derin notası gibi gizli.
Ancak kendine kalınca işitebiliyorsun.
Bunu anladığın zaman
ne başkasının onayına ihtiyacın oluyor,
ne de kalabalıkların alkışına.
İnsan hakikati yaş aldıkça fark ediyor.
Ömür dediğin,
kendini seçtiğin zaman yaşamak sayılıyor.
Kayıt Tarihi : 4.9.2025 22:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!