Sen;
Yirmibir yaşımın onyedilik sevdası,
Toyluk gençlik derken çok daha fazlası,
İki güzel evlâdımın anası...
Ve sonrası;
El ele, omuz omuza, beraber
Ömür boyu süren bir yaşam kavgası...
Sen, zor günlerimin yaşam gücüydün,
Seksensekiz yıllık ömrümün dörtte üçüydün.
................................
................................
Beyaz yakışmaz sana, yanakların sarı mı?
Vedâ hüznü olmasın yüzündeki karanlık...
Kokusu bitmiş tenin, ışığı solmuş gözler,
Senin dudakların mı o beyaz şeyler?..
Yeşil giy güzel yüzlüm, yeşersin yeşillikler!
Bir pembe gülüş gül ki, kızarsın yanakların!
Kalk o beyaz yataktan,
Gel konuşalım eskilerden,
Hep güzel günlerden,
Hani o sevdiğin sarı güllerden.
................................
Ben, ’gel’ derken, o gitti...
................................
Aklımda hep o mâsum neş’e ile gülüşün
Ve siyah kâkülünle içime dökülüşün,
Gözlerimin ucunda biriken tek damla yaş
Derdimle koyup beni, gidiyor yavaş yavaş...
Ömrümün kalanını anılarına verdim.
Anılar ki; her an duyduğum, düşündüğüm, yaşadığım...
Bir ömür vermişim sana çok mu,
Eline her değişte ayrı bir ömür yaşadığım?
.....................
Belki hâlâ gözlerinde o ışık,
Belki hâlâ dudağında o gülüş,
Belki hâlâ ellerin öyle ılık...
Ünal Beşkese
Ünal BeşkeseKayıt Tarihi : 19.7.2025 00:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kaybettiğim altmışaltı yıllık eşime
TÜM YORUMLAR (1)