Yaşım kırk sekiz den gününü aldı
Ne zaman Ne çabuk geçtin be ömrüm
Gönlüm şöyle biraz eskiye daldı
Ne zaman ne çabuk geçtin be ömrüm
Daha dündü sanki siyah önlüğüm
Yastığımın altında o ilk günlüğüm
Ekmeğimin içine peynir dürdüğüm
Ne zaman ne çabuk geçtin be ömrüm
Yağ sattık, Bal sattık, oyundu adı
O çocuk yaşların başkaydı tadı
Şimdi balın bile tadı kalmadı
Ne zaman ne çabuk geçtin be ömrüm
Seksenler bitti, Doksana geldik
Hem deli bir serseri, hem de ergendik
Sardık belimize emanet dedik
Ne zaman bu kaderi seçtin be ömrüm
Bazen koyun olduk. Bazen güdeni
Kaşın eğri deseler kavga nedeni
Öyle Öyle yaraladık biz bu bedeni
Neden sahip çıkmadın kaçtın be ömrüm
Eğildim. Omzuma tabut yükledin
Hiç mi acımadın? Neydi be derdin?
Arada mutluluğu zekât mı verdin?
Tam sarılacakken uçtun be ömrüm
O günlerden kolumda derin çizgiler
Beynimi kemiren ağlak ezgiler
Dışım gülse bile özüm az güler
Neden bana durgunluğu seçtin be ömrüm
Nasıl bir sınavmış bitmek bilmedi
Azrail yöremden gitmek bilmedi
Hâşâ sanki bana gücü yetmedi
İşine gelmeyince kaçtın be ömrüm
Yirmi dedik, Otuz dedik, Kırk dedik
Her yaş için gocunmadık renk dedik
Hayat bu ya günahlara zevk dedik
Neden benle arayı açtın be ömrüm
Fani Fena
Kayıt Tarihi : 26.11.2025 12:00:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!