Ömer Yazıcı Şiirleri - Şair Ömer Yazıcı

sana ragmen
sen kokulu bir gecenin tam ortasındayım
üstelik
rakımda yok
rakısızlığımda
neye sarhoşum

topraktan uzak düşürülmüş kır çiçeği hüznündeyim
ezik senelerin bağımsız başkaldışından duruldum
asalet kuşanmış aşağılık sevdasızlımızla
boş kaldırımların kokunsuzluğunda sıkışmış
boğuluyorum
dün

Neresine dokunmalı şimdi bu sessizliğin
Her taraftan varlığın fışkırırken
En derinlerinde kavrulurken sevdanın
Sonsuz bir boşlukta sanki herşeey
Nerden çıktı bilmem bu sensizlik
Aldı...

kartal bir duruşla can buldum şimdi
asabi kelemimden
agresif msıralara yollandım
keyifsizliğim
akbaba gecelerin kan emici duruşlarından kurtulamadı
özlem...

artık gündüzlerde siyaha boyanmanın arefesinde
yüreğimi ısıtacak küfürlü diller
yanmadan yalan olan ışıkların gölgesinde eridi
kaçamak aşkların önlenemez heyecanı
gerçeği aynalayan sözlerde öldü
ödüm koparken dünyada gülüşünü manalamaktan

an...
düş yolculuklarının tükeniş saatlerine yollanmakta
bir yanlış...
bütün doğrular ölü
geride türkü tadında yaşanmışlıklarla
hoşnutsuz sevmelerin acımtrak ezikliğinde

içimde
isimsiz bir sıkıntı
tarifi imksansız bir özlem
ve binlerce soru işaretine sıkışmış koca yarınlar
kokunun sinmişliğinin öfkeli basamaklarındayım
her adımda daha derinde bir sesinsizlikle

nefessiz gecelerden yüreğimde kalenlar kadarıyla üşümekteyim
bembeyaz gidişlerle zifiriye boyanan bir şehirde
suskun nisanların özümde şahlanışıda çere vermemişti
sen yoktun yaa
rüyalara sığdıramadığım o eşşiz memleket ölüydü
infazı çoktan verilmiş gülümsemelerle

hangimiz biriktirdiğimiz hayallerimizin izin verdiği ölçüdeyiz
göz bebelerimizin imkan sınırlarında
asi hayatın ahmak yargılamalarından infaza sürüklenmeteyiz
tutuşmaktan aciz dizelerimizle
bahardan arda kalanlar kadar
yada sözlerini yalanalayan bakışlarınla

az kaldı
birazdan bütün horozlar güneş mücdeciliğine soyunacak
hüzünsüz öykülerin tarifsiz anlatımlarıyla
bütün göz kapakları aralanacak
günaydın gülleriyle
coşacak