Gemerek'in tarlaları kara karanlık.
Ay şavkımış parkasının üstüne.
Selam etmiş yarenine dostuna.
"Denizlerin dalgasıyım
Ben halkımın kavgasıyım
Ben ölmedim ki"
KADIN CİNAYETİ
Beyaz, parlak bir hilal gibi ince,
Hayaller kurardı kendince.
Bir keçi gibi, satılarak üç kuruşluk başlık parasına.
Mal pazarında kurnaz ve cambaz birisine,
Gelin edildi daha on yedisinde.
MESAİYE GİDENLER
Mesaiye gidenleri görüyorum
Sabah altıda.
Bir telaş. bir telaş bir kovalamaca. Yazda,kışta, baharda
Ankara'da.
Mustafa güzel insandı.
Kendi halinde yaşardı.
Askerliğini Sivas'ta yaptı.
Doğduğunda fakir, evlenirken de fakirdi.
Ama işini iyi yapardı.
Bulgur pilavı ve turşuyu çok severdi.
NECATİ
Necati'nin karısı öldü,
Tam otuz beş yaşında,
Necati dul.
Elleri koynunda kaldı.
Kal Necati kal!
OYUNCAKLARIM VAR
Gelin gelin çocuklar.
Oyuncaklarım var.
Stephan, Salim, Helin
Öyle uzaktan bakmayın
Sizlerde gelin.
Özür dilerim çocuğum.
Ne oldu sana?
Sonsuz hıçkırık tadındasın.
Dişlerin kenetli yüreğin kor ateş,
Elimi yakıyor göz yaşların.
Her ne olduysa olmuş.
SAKARYA AKMAZ OLDU
Gün olur başımı ak dağlara yaslarım.
Sır olur gece gündüz için için ağlarım.
Ah dağlarım dağlarım, boz dumanlı dağlarım.
Kırılan bir tek dala, bakar bakar yanarım.
Bir akşam üstü binmiştin o gemiye.
Güverteden el sallamıştın geriye.
Sen on üçüne girmiştin, ben on dörde.
Sen gittin gemiyle,
Ben kaldım geride.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!