Seni tanımadan önce mutsuzdum
Ellerim boşluktaydı umutsuzdum
Leylasını kaybetmiş Mecnun gibi
Dertlerimle baş başa aç susuzdum
Adamın biri bir şey söylemişti
Teşrif ettiler dünyamıza hanımefendi
Yıllar önce bir SEHER vakti
ALTUN gibi bir kalbi vardı
İnsanlara muhabbeti dünya kadardı
Severdim yalnızlığı
Seni tanımadan önce
Sonra anladım ki
Sevdiğim yalnızlık değil
Sıkıca tüm benliğimi
Saracak doyasıya
Çukurca’da, Zonguldak’ta, Erzincan’da
Kalplerimiz acıyla doldu bir anda
Türkler için karanlık olacak bu yıl
Karabağ’da kan ağlıyor öte yanda
Önce çığ düştü yaktı ciğerimizi
Ağrı denilen küçük köyüm
Büyümüşte bir kasaba olmuş
Nedense gelmedi hiçbir zaman
Beklediğim o kırmızı dolmuş
Günlerce çalışıp emek verdiğim
Yakışıklıyım ama göbeğim var
Yıllardır giydiğim paltom bana dar
Dostlarım da uğraşıyorlar lakin
Bulamadım cüsseme uygun bir yar
İster topla ister çarp istersen böl
Arıyorum
Seninle mutsuz olduğum
Her gece kahrolduğum
Günleri
Arıyorum
Her gün sebepsiz darılıp
İlk günden başlayıp son güne kadar
Sağ olsun kim olduysa alakadar
Gurbetten sılaya dönsekte yine
Dertler yolumuzda hep gizli radar
Yokluk cebimde yaradır kanayan
Yanımda olmanı ne çok isterdim
Aşkının kor gibi yaktığı şu an
Sarardım seni bütün benliğimle
Ellerinle elimi tuttuğun an
Mazimde ne varsa unut istersen
İnsanlar,
Sevdiklerinden ayrılıp ta
Uzaklara gittikleri zaman
Kalplerine bir hüzün dolar
Dayanılmaz bir özlem
Ve yakıcı hasret yükü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!