(Gün Bir Önceki Günden Alınan Yükle Katlanarak Büyürdü,
Onların Yaşamları Gün Batımının Aydınlığına Akan Çocuklarının Şarkısını Söylerdi.
Umuda Sarılı Ya Sabır Diye Başlardı Yılkı Atının Yelesinde Günün Erkenci Telaşı,
Yarı Mahur Uykulu Gözlerle Ekmek Kavgası Yaşamda Var Olma Savaşı.
Büyük Cafe Onlarla Anlam Bulup Büyürken Onlar An Be An Küçülüyorlardı…
Onlar Ki; Parası Olanları, “Yiyin Efendiler Yiyin, Aksırıncaya Tıksırıncaya Kadar” Diye Söyleyen Şairin (Tevfik Fikret) Sözleriyle İşleyen Ahmak Kapital Düzeninde Bir O Kadar Çapsız İşleyişin İsraf Zincirinde, Adeta Forsa Gibiydiler… Beton Yığınında Sıkışan Onca Yaşam, Oysa Hepside Birer Dahlia)
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan