bir yer biliyorum...
eli böğründe durur,
hiç kıpırdamadan —
zamana dikilmiş bir taş gibi.
baktığım her köşe
sonsuzluğun sükûnetiyle mühürlü
ve pişmanlık,
başucumda duran ağır bir su bardağı gibi
düştükçe düşlerimden
uykularım delinmiş çocukluk gömlekleri gibi sarkar.
bir zamanlar —
gölgesinde bir siluet hislenirdi
gözlerinin içinde barınan o kırık ışık,
tutunmaya çalıştığım,
kaç kişilik limanlara sığardı bilmem.
duygulanırdı bazen,
denizlere kaç yıl uzaklıkta olduğumuzu
yüzde kaç yıl unuttum.
ve birden,
aynalar susar gibi olurdu konuşmalarımızın ardından —
sanki güzellik,
sessizlikte saklıydı.
o —
daha bir insan suretinde üflerken kelimeleri,
kim bilir,
hangi yollara türkü söylüyordu.
sonra bir şiir eksildi güvenmediklerinden.
bir maviyi —
incitmeden kopardı mavi.
tıpkı
içimizden eksilen bir “ben” gibi,
sadece sessizlik bırakarak ardında.
Kayıt Tarihi : 26.11.2012 08:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!