Ben ölümle tanışınca,
Sular çekilir kuraklık atar ilk adımını.
Metanetim gittikçe sarsılıyor.
Geçtiğimiz yılbaşında kaçmıştım insanlardan;
Bir iskelede takılı kaldım.
Elimde bitirebileceğimi düşündüğüm bir likör,
Hemen dibinde ayaklarımın iki biram vardı,
Tüm yılımı bu iki alkole sığdırmıştım.
Evde varlığını bildiğim yapayalnız bir adam,
Ondan uzaktaydım.
Yanına gitseydim eğer bir tartışma başlayacaktı, biliyorum.
Saatler yalnızlığıma paralel şekilde ilerliyordu
İşte tam da şu an diyorum; o gece eve gitseydim,
O adamın yalnızlığını bölüşseydim.
O adamı bende merak ediyorum,
Elinde televizyon kumandası,
Üzerinden eksilmeyen beyaz bir atlet
Ve çorapların içine sıkıştırılmış bir pijaması vardı kanımca.
Meraktan öteye gidip görmek istemedim;
Pişmanım!
Bir yıl geçti aradan,
Üzerine ek iki ayı geride bıraktık.,
Şu zamanlarda duyduğum pişmanlıkların hepsini yaptım ona karşı.
Yine geç saatlerden biriydi monoton olarak
Eve geldim konuştuk ayaküstü.
İyiyi düşünen ben,
Kötüyü düşünen ben,
İyi veya kötü hepsi çıkan hislerimin,
O an mesai saati dışında olması yarım bırakmıştı beni…
19 Şubata girmiş, öğlen üçe kadar uyumuştum;
Bilirsiniz yatakta salaklanmayı.
Tam bir saat ben odamda salaklanırken;
Banyo da babamın cansız bedeni öylece yerde yatıyordu!
Kalktım;
Kalkışların en afilisiydi tersten bakınca.
Kocaman,
Çınar ağaçlarının özenerek baktığı;
En 'ben buradayım' havası veren canlıların atası, babam…
Bebek beşiği kadar yere kendini sığdırmış;
Morarmış elleri,
Morarmış yüzü,
Bedeni en çetin kışın soğukluğunu taşıyordu,
Babamı ölü bulmuştum...
Çığlıklar içimi paramparça edercesine bedenimi yırtıyordu,
O gün tanıştım ölümle!
Bütün sular çekildi;
Kuraklık üzerime doğru dörtnala koşuyor..
Kayıt Tarihi : 20.7.2025 23:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!