Çok yüce varlıkmışız meğer,
Sevdiklerimizi alırken birer birer
Yine severiz Tanrı'mızı...
Benlik maskeli kozmik portrelerimiz,
Bir ton duygu yüklü elem sunar aleme.
Danışıklı ağıtların cırtlak sesleri,
Çağırıyor ölüm düğünlerine...
Simyacı damatlardan yüz görümlüğü bekleyen,
Tanrı kuzusu doğurgan gelinler gelir
Günahın suçu ve utancına kılıf.
Soy ağacından fırlamış,
Kafa ütüleyen
Kuramcı düşünür amcalara inat,
Son bir isteğim var! ..
Bana Tanrı'mı getirin hemen!
Yıpranmış anılarımı onarsın bakalım
Para ile
Otorite, mevki ve seks ile.
Ben onu,
Sekoya ağacının tepesinde bekliyorum.
Kayıt Tarihi : 5.9.2006 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mevlana'nın ölüme bakışından yola çıkarak yazdığım şiir, insanın zenginlik hırsını, yaşadığı acıya karşı en basit tepkisi olan sitemin anlamını ve yaşamı sorgulayarak; evrendeki metafizik serüvenine açılım getirmeyi amaçlıyor.

TÜM YORUMLAR (2)