Bir fecir vaktinde saat beş gibi
Acı bir figanı duymaktır ölüm
Dünyalık giydiğin hoş elbiseni
Son defa usulca soymaktır ölüm
Ahretin cefası biner üstüne
Tel çekerler haber haber üstüne
Veda edemeden eşe, dostuna
Dünya hayatına doymaktır ölüm
Dökülmüştür artık ömrün yaprağı
Geride kalmıştır tası, tarağı
Sana meyve veren kara toprağı
Sivri bir demirle oymaktır ölüm
Giden hazır mı ki vere cevabı
Kim tartacak günah ile sevabı
Ütüsü bozulmaz beyaz esvabı
Komşu yardımıyla giymektir ölüm.
Yaşamak gül gibi tatlı ve hoşken
Bir akşam güneşi kararır erken
Düşünüp öteyi çok korkuyorken
Belki de bal ile kaymaktır ölüm.
Kim bilir ki yolun sonu neresi
Oynayan filimin hangi sahnesi
Ciğere dolacak en son nefesi
Bilmeden soluyup saymaktır ölüm
Bir sala verilir hüzün içinde
Titretir dudağı başka biçimde
Ağızdan ağıza, sıla içinde
Bir kara haberi yaymaktır ölüm
Kayıt Tarihi : 18.3.2010 21:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!