Çok şey değil..
Küçük bir ev hayal ederdim ikimize ait..!
Bir oda bir salon, bir vazo ve içinde sana benzeyen çiçekler..
Seni her yerden görebilme mesafesi kadar olsun isterdim uzaklığımız..
Bu yüzden de hep küçük olsun istedim evimiz..!
Seni bir an olsun bile görememek kıyameti olurdu gözlerimin..!
Ellerimi uzattığım her yerde ellerin olsun istedim mesela..
Ve her odada kokun..!
Bilir misin..?
Senin tenin papatya kokardı ve ben baharın gelişini anlardım usulca öptüğüm avuçlarından..
Peki ya o bir tek gülüşünle can bulan saksımdaki çiçeklere ne demeli..?
Vede gidişinle solan gençliğime..
Ne demeli bilemedim..!
Her şey bu kadar güzelken,
Sen bana bu kadar özelken,
Bırak bir gün görememeyi, gözlerinin gözlerime değmemesi bile en büyük felaketim iken;
İkimize ait hayallerle süslediğim iki odalı dünyamızın celladı olmak sana yakışan değildi elbet..!
Biliyor musun kadın..?
Yarım kalanlar yaşamayı unuttukları için,
Yaşayanlar ise yarım kaldıkları için ölürler..!
Ve ölüler bir daha sevemezler..!
Kayıt Tarihi : 12.7.2019 20:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eski bir hikaye.. Söz Yazarı: Mehmet Zeki İçer Instagram: @sozyaramda

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!