Susukun dostum benim.
Biliyorum yine konuşmayacaksın,
Ben dertelrimi anlatım aglayacagım,
Sense bir tek kelime bile etmeden,
Sessizce beni dinleyecek yine konuşmayacaksın.
Ne istedin benden,
Bende vurmam diyen sen,
Şimdi yerler serdin beni,
Cennetimi cehennem ettin sen.
Kış güneşimsiydin ki,
Artık seninle vedalaşmanın zamanın geldi,
Yıllarca sol cebimde sakladım seni,
Hepsinden ayrıydı yerin,
Son çarem kurtuluşumdun benim.
Bak arkadaşlarını gittiler birer birer,
Fırtınalar koptu yüreğimde,
Şimşekler çaktı yağmurlar yağdı,
Sis çöktü bulutlar karardı,
Sen beni bırakıp gittin ya.
Çiçeklerim ayaz yedi dalında dondu,
Efkârlanma yine deli gönlüm,
Belli ki o seni çoktan unutmuş,
Demek ki yalanmış sevmeleri,
Boşa bu çırpınmaların.
Sana söylemiştim bunları,
Yağmurlu bir nisan sabahında,
Yine göründü şu gurbetin yolları bana,
Ayrılık çanları çalarken sevdamıza,
Düştüm şu gurbetin yollarına,
Şimdi ağlamak bana, hasretlik bana düşer.
Sensizliğe mahkûm ettim kalbimi,
Yedikule zindanlarında,
Karanlıklara mahkûm ettim onu,
Katran karası gecelerde.
Prangalar vuruyorum,
Çok istemiştik şu yağana yağmurlarda,
El ele dolaşmayı ANKARA sokaklarında,
İliklerimize kadar ıslanıp,
Bir sabahçı kahvesinin sobasın da ısınırken,
Sıcak bir bardak çay içmeyi.
Ümitlerim bir bir tükenmeden,
Gündüzüm geceye dönmeden,
Bahçemdeki güller sararıp solmadan,
Hadi dön gel bir tanem.
Gözyaşlarım kurumadan,
Gidiyorum yasak olduğum bu şehirden
Ellerinin tenin yasak bu olduğu bu şehirden
Geldiğim gibi arkama bakmadan
Gözümden akan yaşları içime akıtarak gidiyorum
Kıçına bir teke yemiş sokak köpeği gibi
Biten duygular adına yazılmış güzel bir şiirdi, kutlarım.