bir göz yorgunluğu bir ruh iniltisi
hayal etmek artık seni
bolca körleşmiş arzu
yitik rüya
ardında
ne bir iz ne bir zan
korkma
aratmadı boşluğunu vehim üreten düşler
cinneti tetikleyen uğursuz
tik taklar
üzülme
yokluğunun azametli kederleri
çok bereketli öğreti şenliklerine
mazhar - sevin
mesela
bir taş ustası kadar maharetli ellerim
yalnızlığa en iyi çelik duvarları ben örerim artık
zamanı en iyi ben koştururum damıtılmış yokluğuna
düşleri en güzel ben vururum can evinden
kayışı yırtık kör sapanımla
duraksamadan
en iyi ben yürürüm
sıralı kanyonlar boyu dağ bayır demeden
omuzumda sanrılı çeşmeleri kederleri en güzel ben ağlatırım
uçurumlardan en iyi ben atlarım en iyi ben kanarım oluk oluk
yaralı bir yavru ceylanın ölüm hırıltısı gibi
en iyi ben inlerim
senden sonra
yangınların ve yanılgıların ortasında
ölü bir dağ yıkıntısına benzedi yüzüm açtım katmerli güller gibi
katılaşmış kraterlerin buzdan dudağına doğdum yeniden
dört yanımı sardı kırkayak akbabalar çıyanlar sürüsü
öylece asılı kaldım dikenli çarmıhta kanlı bir vebal gibi
sorgudan sorguya çekildim
kanamalı ruhumla
aslında
biz -ikimiz- bir çıkmazın içinde öldük
hiç sevişemeden kavuşamadan
hiç koklaşıp iyi geceler
diyemeden
-hiç yoktuk
hiçbir şeyimiz yoktu
bir avuç toprağımızda kederin acının yontusundan
mezar taşımızda bir sözün yutkunduğu çileden
ölü şehirler ağlatısının soluk resminden başka
27052024
04:28
Kayıt Tarihi : 2.9.2025 00:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!