...ve işte son,
kırmızı sözlerini
ellerini çarpıp gülmelerini
şevkatle sevmelerini
derin kuyular içinde yanan gözlerini
Bir sokak kedisinin,
geceyi delen gözlerinde bulduğumdan beri
kendimi;
koyacak bir yer aramakla geçti
zaman..
Yürüyemediğin anlar olmuşmuydu hiç?
Arkana baktığında ayak izlerinin kana bulandığı felan
O sefil zihnin komutlarında bulacaksın özgürlüğü
Belkide şaşırtacaksın beni - öleceksin
Açıklanamaz boğumlardasın
Bir dugu ki;
Kaynayan su...
Konuşmak zordu;
bir ses üretmek ve o sesi insanların anlayabileceği tona sokmak zordu
Derin bir nefes almak lazımdı,
aldı...
Deli miyim neyim?
inceden dertliyim..
kör değil
sağır hiç değil
sizden azıcık öteyim
...ve bir gün huzur kapılarını açar sana
bil.
bil içeri girmesini ki;
kapının ardı sarılsın, sarabilsin seni
bil ki;
kapanabilsin ardından sıkıca
'' güneş doğuyor! ''...
azrail bile uyuyor...
sıkı ilmeğe yürüyor
beyaz gelinlikli insanlar...
Katı hale gelmiş rüyalarda yapboz oynamak mı var olmak?
Düşlere dokunup gülmek mi?
Rüyalarla gelen bir toz tanesinde saklı..
Gün ışığında gizli, gecenin soğuk teninde belki (?)
Kuyruğa girmiş acı taneleri içinde, gözyaşıyla avuntu
Unutulmuşlugun içinde madde olma telaşı sanki..
Konuşan bir sokak lambası tanımıştım gecenin birinde,
ve altında ısınırım umudu ile ışığa sarılan kuru bir yaparak..
Evini terk etmiş küçük bir kız, yanlız ve çaresiz,
küçük bir esintiye muhtaç öksüz bir çocuk
Rüzgar esmiş,
Gölgemle yüz yüze gelmenin imkansız olduğunu anladığım gün gülmüştüm en son..
bir o takip ediyordu beni ardım sıra, bir ben
hiç göremedim yüzünü
...ve vazgeçtim,
sana geldim
Evet, yine ben, yeniden ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!