Öldüğünde anladım,
Sessizlik yalnızca sustuklarında değil,
Yokluklarında da konuşurmuş.
Bir sandalye boş kalmazmış öylece,
İçine çöker, içine ağlarmış insan.
Öldüğünde anladım,
Zaman her şeyi unutturmuyormuş.
Bazı anılar,
Tam da unutmaya niyetlendiğinde
Daha derin kazıyormuş izini.
Bir çay koymuştum, gelirsin sanmıştım.
Kapıya kulak vermek ne garip:
Artık kimseyi beklemiyor ev,
Ama ben hâlâ senin sesini ayıklıyorum rüzgârdan.
Öldüğünde anladım,
Vedalar dudaktan değil,
Ruhun orta yerinden çıkıyormuş.
Bir “elveda”yı duymadan gidenlerin,
Geride bıraktığı sessizlik daha uzun sürüyormuş.
Meğer insan
ölümü yaşarken de tadarmış,
birinin nefesi kesilince
seninki de yarım kalırmış.
Öldüğünde anladım,
Toprağın üstü değil,
altı da değil
senin olmadığın heryer mezarmiş bana.
Öldüğünde…
Ben de biraz öldüm,
Ama kimse fark etmedi.
Kayıt Tarihi : 18.7.2025 04:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!