Oldu biraz zaman yeni ayrılmışım yârdan ha ben ha cenaze kemikleri kıran havada düştüm yola ekmek parası işte, arnavut mahallesinden geçerken gôzüm portakal ağacına takıldı bahçe içinde şirince dalları kar yığını kırılmak üzere, ne kadar mutlu oldum anlatamam karların arasında portakalları gôrünce iki dakika ağacı seyrettim hayretler içinde, ulan dedim İstanbul ne biçim memleketsin içimdeki bağı bahçeyi talan ettin kaybettiğim neşemi bu mevsimde bana geri verdin.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta